hece
-
derginin son sayısı, -özel sayı- türkiyede'ki eleştiri geleneğini konu edinmiş, bu yönüyle de kanımca başarılı olmuş.özellikle cumhuriyet sonrası yazınına değinmelerde aslında gözümüze sokulan , nicelik yoksunu bir eleştiri ortamının türkiyede'ki varlığıdır ve bu eleştiri yoksunluğu biraz da mafya kodamanlığına ulaşmış baba eleştirmenlerin (işlerini çok iyi yapsalar bile,haftada 10 kitap okumak gibi) uzun sopalarını genç haleflerin kafalarına fazlaca çalışmalarından mı kaynaklanıyor acaba? işim kontra teorisyenliği..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap