düğünlerde yaşanan rezillikler

• insanı olmadığı biri yapar.
  biz sadece biraz elit görünmek istemiştik. amcam evleneceği kadın ve onun ailesi ile birlikte, kız isteme kültüründen çok uzak bir şekilde , hemen düğün öncesi tanışma yemeği yedik. herşey çok yolunda gözüküyordu.. babamın -baba bir anne ayrı- kardeşi olan amcam , amcamın -anne aynı baba ayrı- kardeşi olan üvey amcam ^** ve sarı saçlarıyla adeta bir avrupa babaannesi olan üvey babanem, ve bizlerle adeta müthiş bir aile portresi çiziyorduk, herkes eit , şık ve kültürlü idi.. bizi böyle olmaya iten ise kızın ailesi idi, kızın annesi ve babası yüksek düzey hakim mi neymiş ^*, kızın kendisi de avrupada felan okumuş.. tabii vaziyet böyle olunca ailede ister istemez bir gerginlik oluştu.. 'bizim onlardan ne eksiğimiz var ki ' diyerekten bastık elitliği..
  
  herşey çok güzel gitti, ta ki 300 memleketli'ye kadar... bir geldiler ve bütün elitliğimizin içine sıçıp gittiler..
  
  bu 300 memleketli'nin 250 si babamın amcaları-yengeleri ve onların veletleriydi. 60 kişilik tek bir otobüste mucize eseri düğün salonuna havasızlıktan boğulmadan gelebilmişlerdi.
  
  düğün şehir dışında ormanlık alanda olan bir balo salonundaydı. yemekli ve alkollü olan düğünde bir jazz gurubu sahne alıyordu.
  
  düğünün başlamasından, nikahın kıyılmasında, ilk dans bilmem ne olaylarından bir on dakika sonra , salonda feryat figan hala'nın ^* sesi duyuldu; 'garsooonnnn bana şampanyaa getir, bugün yeğenimin düğünü sarhoş olucaamm ' .. işte o an defolup gitmeliydik o salondan bence..
  
  düğünde doldur-boşalt bilmem kaç bardak şampanya içen hala, bu olaydan yarım saat sonra masaya kusmaya başladı, yere yığılan , üstü başı açılan halayı yengeler toparladı, ve otobüsün arka koltuklarından birine yatırdılar.. konuyu dağıtmak isteyen yengelerden biri, orkestraya roman havası çaldırarak, elleriyle saçını serpil çakmaklı modeli toplayarak , salonun ortasında göbeğini titretmeye başladı, bunu gören düğünlerin aranan kızı ^* yengenin karşısına geçerek, çamaşır yıkamaya başladı..
  
  düğünün ilk yarım saatinde görünen çerçeve; arkada aşırı alkolden salona kusan hala ve önde jazz grubuna roman havası çaldırarak yerde çamaşır yıkayan yengeler.
  
  durumu sakinleştirip yengeleri yerine oturtmak uzun sürmedi. kusan hala' yı da otobüsün arka koltuğuna yatırıp ortadan yok ettik , tekrar normaldik artık. ama kızın ailesi meet the fuckers misali şok içinde suratımıza bakıyolardı boş boş.. sonrasında bir iki kadeh kaldırmadır, gelin-damat dansıdır bilmemnedir derken konu dağıldı, hatta o kadar dağıldı ki hala'yı unuttuk, ama gerçekten unuttuk.. kadın otobüsün arkasında otobüs şoförü ile birlikte ,sızmış bir şekilde kaldı.
  
  düğünün sonuna doğru bir amcanın 'ayşe nerede?' ^* sorusu ile hepimiz kendimize geldik..
  
  amca no1 : ayşe nerede?
  
  amca no2 : otobüste
  
  amca no1: otobüs nerede?
  
  tam o sırada ..
  
  amca no 3: (feryat figan) şoför de yokk!!!!!
  
  hep birlikte otobüs aranır, otoparkta ne otobüs, ne şoför ne de hala vardır..
  
  aradan 10 dk geçtikten sonra ağaçların arasından çıkar otobüs.. hala ayık ve suratında salak bi sırıtma vardır.
  
  amca no1: neredeydiniz kardeşim?
  
  şoför: çok sıkılmıştım, arabayla dolandım biraz.
  
  amca no1: e ayşe içindeydi.
  
  şoför : görmedim onu ben..
  
  umarım görmemiştir.... ama hala'nın o kadar neşeli olması herkesin dikkatini çekmedi değil.
  
  düğün sonrasında otobüs, salonun kapısına geldi ve bütün o misafirlerin çıkışı sırasında , tek sıra halinde otobüse bindiler bizimkiler. talep fazlalığından dolayı kapanamayan otobüs kapısına ,görevli garsonlar el attı.
  
  kısacası gidin roma'da evlenin lan manyakmısınız.. en normal düğün bu lan hayatta, en normali bu düşünün.. eğer ömrünüz boyunca biriktirdiğiniz 'düğün paranız'ın hala'nın otobüs halvetine harcamak istemiyosanız romaya gidin, parise gidin.. ama gidin..
  
  not: amcam boşandı..
  
  gelen birçok mesaj üzerine zorunlu edit:
  
  arkadaşlar herkes hala olayına takılmış, 'halalar öyle şey yapmaz' diyende var, 'hala olayı gerçek mi?' diyende.. dediğim gibi biz halayı otobüse yatırdık, gerisini bir hala, bir şoför, bir de allah biliyor..
  
  birde amca mevzum var; evet arkadaşlar amcam da boşandı, babam da boşandı.. o şoförün hayatımızda bu kadar yer edineceğini bilseydik, otobüsü ben sürerdim yemin ediyorum..
  
  sevgiler..iyi geceler..