91 entry daha
  • bir köprü gibi. iki yakayı, iki ucu birbirine bağlayan.

    tam ortasında durmuşsun ya sen; bir geldiğin yöne bakıyorsun, bir gideceğin yöne. bazen geldiğin tarafa dalıyor gözlerin uzunca bir süre; geçtiğin yolları düşünüyorsun bir bir, hiç acele etmiyorsun üzerlerinden geçerken, hesaplaşır gibi, yüzleşir gibi, ölçer gibi, tartar gibi baştan alıyorsun, tekrar tekrar. bazen sadece gideceğin tarafa çeviriyorsun bakışlarını bu sefer. karşına çıkacak yolları hayal ediyorsun bir bir, yine hiç acelen yok, planlar yapıyorsun; a planı hazır, b planı bitmek üzere, c’ye de sıra gelecek elbet. farazi yol ayrımları, düşsel adımlarla süslüyorsun planlarını, tekrar tekrar. bazen aklın tamamen karışıyor da; bir geldiğin yana, bir de gideceğin yana bakıyorsun, art arda. bir sağa, bir sola, bir sağa, bir sola... “nereden geldim, nereye gidiyorum?” der gibi; cevabı hem mümkün olan hem de mümkün olmayan bir soru soruyorsun, kendine.

    “şimdi” ise hep arada kalıyor. sadece o köprünün adından ibaretmiş gibi; ya farkedilmiyor, ya okunmuyor, ya merak edilmiyor, ya es geçiliyor. gözlerin başka başka uçlara takılıp kalıyor da, o sırada köprünün altından çok sular akıyor...
96 entry daha
hesabın var mı? giriş yap