feodalizm
-
merkezi ordunun-merkezi yönetimin olmadığı ve meşruiyetini tanrıdan alan sistem.
merkezi ordu yerine parçalanmış ordu, merkezi yönetim yerine yerinden yönetim vardır bu sistemde.
merkezi ordunun olmamasının sebebi o dönemlerde fiziki şartların gelişmemiş olması, teknolojinin yetersiz olması, barutun bulunmamış olmamasıdır. çünkü böyle bir dönemde merkezi ordu ile imparatorluk sınırlarını kontrol etmek imkansızdır. bir bölgeden bir bölgeye hareket etmek zordur ve merkezi ordunun olması imparatorluk sınırlarının savunmasız kalması demektir bir bakıma.
bu yüzden imparatorluk toprakları parçalara bölünür. her parçanın başında bir lord vardır. lordlar topraklarında köylüleri çalıştırır. her lordun kendi toprağında yetiştirilen ürüne el koyma hakkı ile kendi toprağında yargılama hakkı vardır. bu hakların karşılığında imparatorluk için ordu besleyeceklerdir belli sayıda ve sınırlarını koruyacaklardır. bütün bu haklar vassallık sözleşmesi ile verilmiştir. vassallık sözleşmesi kral ve lordlar veya lord ile lordlar arasında yapılabilir.
bu sistemde kralın bütün kararlarını kilisenin onayı ile alması gerekiyor. kilise tanrıyı temsil etmektedir ve ruhbanlar sistemin meşruiyetini anlatmaktadır. insanlar din yolu ile sisteme boyun eğmek zorunda bırakılmışlardır. bunu yaparken bağlı bulundukları lordlara itaat etmeleri gerektiği anlatılmakta ve bunu yaptıkları takdirde öldükten sonra rahat edecekleri anlatılmaktadır. kilise sistemin dayanağıdır. matbaa bulunup aydınlanma yaşanana kadar insanlar kiliseye sorgusuz itaat etmişlerdir.
bu sistemdeki önemli sınıflardan biri de tüccarlardır ki daha sonra sistemin dönüşümünü sağlamada öncü görevi göreceklerdir. tüccarlar kentlerde yaşamakta ve ülke dışından getirdikleri lüks tüketim ürünlerini asillere satmaktadırlar.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap