3 entry daha
  • ilk başta alan turing den bahsedince dedim ki alan turing'in hayatını anlatıyor. sonradan çözümlemeler gelmeye başladı.
    evrenin düzeninin deterministik sonuçlara göre şekillendiğini anlatmaya ve ıspatlamaya çalışılmış.
    kader denilen tabuyu yıkma düşüncesi hakim.
    kader demişken şuraya göz atılabilir:
    (bkz: beynin 6 saniye önceden karar vermesi)
    (bkz: beynin 6 saniye önceden karar vermesi/@cahil+prof)

    ardından
    (bkz: self organisation) -(bkz: öz örgütlenme) hipotezi ortaya atılıyor ve rus kimyacı belausov'un deneyinden bahsediliyor:
    (bkz: boris pavlovich belousov/2)

    3.aşama newton'un kütle çekim yasasının sonlandığının belirtilmesi. newton kaos teorisini pas geçmiş ve evrenin basit denklemler şeklinde kurallarla işlediğin kanaat getirmiş ve geleceğin kısmen bilinebilirliğini öngörmüştür.
    "einstein’ den önce evren, genellikle, sonsuz bir uzay denizinde yüzen madde adası olarak düşünülürdü. uzay, bitimsizdi. oysa newton yasası, maddenin düzenli olarak dağıldığı sınırsız bir evreni yasaklıyordu; çünkü evren sınırsız olursa, sonsuza dek uzanan madde kütlelerinin toplam çekim gücü de sonsuz olacaktı. "
    (bkz: izafiyet teorisi)
    (bkz: görelilik kuramı)
    (bkz: özel görelilik teorisi)
    "gelecek prensipte bir şekilde bilinebilir."

    özetle newton öngörülebilirlikçi olduğundan teorisi yıkılıyor. çünkü kaos denilen bir kavram var..

    ardından kaos teorisi ve kelebek etkisi tartışılıyor.
    bu çalışmaların fitilini bilhassa amerikalı meteorolog edward lorenz ateşliyor.

    bununla ilgili çerezlik bir film var jason stetham'dan (bir şeyler öğrenmeye çalışmaktan ziyade dediğim gibi aksiyon ve çerezlik film):
    (bkz: chaos/#30685438)

    bir de ek olarak:
    (bkz: heisenberg)
    (bkz: belirsizlik ilkesi)
    (bkz: heisenberg belirsizliği)

    ardından `benoit mandelbrot'ın fraktal'ından bahsedilmekte.
    kaos ve örüntüye dair; düzen içinde düzensizlik, düzensizlik içinde düzen e dair ilginç çıkarımlar mevcut.

    ve işin içine bilgisayar girip yapay zeka'dan bahsedilmekte kısıtlı da olsa.
    belgesel, george orwellın sözü ile bitiyor:
    "özgürlük 2x2'nin 4 olduğunu söyleyebilmekle başlar."

    belgesel uzunluğu 1 saat olsa da oldukça dolu bir anlatım ve içeriğe sahip.
    bana göre daha da uzatılabilirdi süresi.
    belgesel en azından the arrivals gibi çarpık ve yobaz bir zihniyetten çıkma değil. bilimsel çıkarımlarla anlatım mevcut.
    zeitgeist belgeselleri de izlenebilir. lakin evrene dair kafa patlakmak adına bbc nin bu belgeseli diğerlerinden kat be kat üstün. zeitgeist 19. yy'dan başlıyor nerdeyse ve daha çok kapitalizm ve dolar oyunlarından bahsetmekte.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap