2 entry daha
  • bazı yollar(ol’mak için çıkılan yollar) yok’uşa çıkar.

    küçükken gördüğüm rüyaların yarısında -sisifos misali çıktıkça yeniden düştüğüm- yokuş çıkardım.
    diğer yarısında da ellerim kollarım tutulmuş bana vuran kişiye vurmaya çalışır vuramazdım.
    uyanınca, ellerimi bacaklarımı rüyamdaki gibi tutulmuş mu diye kontrol ederdim.
    uyurken, rüyalarımda hep çaresizdim. uyanıkken daha çok.

    gözümü açtığım yer güneşe bakmazdı. griye çalardı hep gün.
    sessiz olmalı, mümkün olduğunca az şey yapmalı.
    bazen sadece var olmak bile yetiyordu bedenimde oluşacak morluklara.
    korkuyordum ama kabullenmiştim. kendimce yorumlar yapıyor, hak ettiğimi düşünüyordum sonunda.
    kimse dokunmasa moraran yerlerime aklıma bile gelmiyordu zaten.

    dünya böyle bir yer. güvenli değil.
    seni bu dünyada en çok seven, en çok sevdiğin insanlar herkesten çok canını acıtabiliyor.

    her neyse. hiçbir önemi yok artık. eskisi kadar duygu uyandırmıyor anılar.
    unutmanın tanımı bu benim için.
    ama kendime yamadığım dikenlerim var.
    dikenlerimi sivrileştiren böyle ağırlığınca anım var.
    dikenler arttıkça gül olmaktan çıkıp kirpiye dönüşüyorsun.
    kim dokunsa dokunana batıyorsun, kendine batıyorsun.
    kanıyorsun.
    daha az acı çekmek için hep uzakta duruyorsun.
    dikenlerin izin verdiği mesafede.

    yokuşa çıkan yolun eteğinde dolanıp duruyorsun.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap