3 entry daha
  • az çok her şeyin geçici, kitabın kalıcı olduğunu görmemi sağlamış kitaptır.

    hatırladığım ilk doğum günümde bir elbise, bir kolye bir de kitap hediye edildi. kitabın üzerinde ablamdan güzel mi güzel bir not ile birlikte.

    yıllar geçti. kolye kırıldı. elbise küçük geldi. kitapsa hep başucumdaydı. ha, süper mi bence çok da değil. hatta biraz ürkütücü. oğlunu kaybettiği için sürekli ağlayan bir anne ile ilgili diğerlerine nazaran daha kısa bir masal vardı mesela. ondan çok korkmuştum çünkü çocuk annesinin rüyasına girip "anne ağlama, sen ağladıkça ben mezarımda şöyle böyle şeyler oluyor..." gibi bir şeyler diyordu. lan önce ansiklopedi #30913901, sonra bu, ardından gerçek kesit falan derken şimdi seri katil olmamama şükrediyorum. ne saçma şeylere maruz kalmışım be)

    şimdi o kitabı bana hediye edem ablam kitabı aldı, oğluna okuyor.

    not: eğer yeni basımlarında da varsa bu masal çocuğunuza/yeğeninize/ komşunun çocuğuna okumayın derim ben.

    *******************bin yıllar sonra gelen edit:

    bahsettiğim masal buydu:

    kefen bezi

    bir annenin yedi yaşında bir oğlu vardı. çocuk o kadar güzeldi ki, ona bakanın gözü kalıyordu. annesinin de dünyada ondan fazla sevdiği biri yoktu. derken bir gün çocuk hastalanıverdi ve tanrı onu yanına aldı. anneyi kimse yatıştıramadı; kadıncağız gece gündüz ağladı.
    çocuk gömüldükten sonra da hayattayken oturup oyun oynadığı yerlerde görünmeye başlandı. annesi ağladı, o da ağladı. ertesi sabah çocuk görünmez oldu.

    ama annesi ağlamayı kesmeyince çocuk bir gece tabutun içindeki kefene sarılı olarak göründü; başında bir çelenk vardı. yatağın ayak ucuna oturarak, "anneciğim, bırak artık ağlamayı, yoksa tabutumda rahat edemiyorum, çünkü senin gözyaşların kefenimi ıslatıyor hep" dedi.
    bunu duyan annesi dehşet içinde kaldı ve bir daha ağlamadı.

    bir gece sonra çocuk yine çıkageldi, elinde bir mum tutuyordu. "bak gördün mü, gömleğim neredeyse kurudu; artık mezarımda rahatım" dedi.

    annesi tanrı'ya şükretti, yasını sakin sakin ve sabırla tuttu.

    çocuk bir daha görünmedi, çünkü öbür dünyadaki yatağında mışıl mışıl uyuyordu.

    kaynak
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap