4 entry daha
  • yıllar önce yavaş yavaş deliren erkek arkadaşımdan ayrılmaya çalıştığım bir dönemde yaşadığım an.

    evden erkenden çıktım, staj yaptığım iş yerine gittim, çalıştım, ayrılmak istediğim erkek arkadaşım sürekli beni taciz ediyor, ondan ayrılamayacağımı söylüyor ve tehditler savuruyordu. ben ondan kaçtıkça daha fazla üstüme gelmeye başlamıştı. en sonunda o gün son bir kez görüşelim konuşalım diye çok ısrar etti, ben de yumuşak bir şekilde konuşursam onu ikna edebilirim düşüncesiyle kabul ettim.

    bir arkadaşının evine gittik(hangi akla hizmet bilmiyorum), 5. kattaki balkona geçtik. benim eski olduğunu düşündüğüm ama kendisinin bunu kabul etmediği erkek arkadaşım içmeye başladı. balkon daracık ve yerdeki minderlerde oturuyoruz. çıkış kapısının önünde ise kendisi oturuyor. önce sakin sakin konuştuk ben ikna etmeye çalıştım, o da beni ikna etmeye çalıştı falan. gece ilerledikçe alınan alkolün oranı da yükseldi. psikolojisi baya bir bozuk olan ve o sıralarda sakinleştirici ilaçlar kullanan erkek arkadaşım agresifleşmeye başladı.

    durumun kötüye gittiğini fark edince ayrılmak istedim o ortamdan, izin vermedi. gidemezsin diye tutturdu. ayağa kalktığımda beni balkon demirlerine itti, seni aşağı atarım, buradan kesinlikle ayrılmayacaksın dedi. sadece o ortamdan kurtulmak için tamam barışalım ayrılmayacağız falan dedim ama yemedi, daha çok sinirlendi onu kandırmak istediğim için.

    o kadar çaresiz kalmıştım ki. ne desem olmuyordu, o ortamdan ayrılamıyordum, sürekli beni ya da kendisini öldüreceğini söylüyordu. bu geceden 1 tek kişi sağ çıkacak diyordu. çok korktum çok. normalde bunu yapacak bir insan değildi ama ilaç ve alkolün etkisiyle kendisi olmaktan epeyce uzaklaştığı için bu söylediklerine inandığını ve gerçekten yapabileceğini düşündüm.

    oradan ayrılma denemelerimden birinde, yine beni tuttu ve balkondan aşağıya doğru itti, gözlerinde gördüm, gerçekten düşmemi sağlayabilirdi. o anda demek ki bugün benim son günümmüş diye düşündüm,böyle bir günde ve bu şekilde ölecekmişim. aklıma 2 şey geldi. birincisi o gün annemi görmediğim ikincisi ise hiç unutamadığım ilk aşkımı bir daha göremeyeceğim. hala ilginç gelir ölüm anımda aklıma gelen bu 2 şey. garip bir duyguydu.

    neyse hikayemi bitireyim. biraz sakinleşti. yarım saat daha oturduk, sonra içki bitti. ben aşağıdan içecek bir şeyler alıp geleceğim, bekleyeceksin burada dedi ve gitti. bakkal da evin altında çıkış kapısının dibinde. tek kurtuluş şansım bu andı ve mutlaka değerlendirmem gerekiyordu. evden çıktım. asansöre binmeye korktum çünkü onunla karşılaşabilirdim, merdivenlerden inmeye de korktum, kaçmak isteyeceğimi tahmin edip merdivenleri de kullanabilirdi. dolayısıyla merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım. kalbimin atışlarını beynimde hissediyordum. 2 kat çıktım, daha sonra ne yapacağımı bilemedim ve karşıma çıkan evin kapısını çaldım. baş örtülü bir kadın çıktı. dedim telefonunuzu kullanmam lazım çok zor durumdayım annemi arayacağım. çizgili pijamalı kocasını çağırdı. o kadar sert görünüyordu ki adam, beni kesin olarak kovacağını düşündüm, hele ki içki kokusunu aldığında hiç şansım olmayacaktı.

    beklediğim gibi olmadı. tamam dedi adam, geç ara kimi arayacaksan. annemi aradım, yerimi tarif ettim gel beni kurtar dedim. adama sizde bekleyebilir miyim annem gelene kadar dedim, olmaz dedi. (yine de kendisine minnettarım ve beni içeri almasına inanamıyorum, ben bugün biri böyle kapımı çalsa almazdım içeri herhalde) neyse evden çıktım. merdivenlerden kalbim ağzımda indim sessizce, yakalanmadan evin dışına çıktım, çalıların arasına saklandım ve annemi beklemeye başladım. 10 dakika, kedi gibi çalıların arasında kaldım.

    sonra annem geldi, beni kurtardı. elleri ayakları her yeri titriyordu kadının. o günden sonra anksiyete oldu zaten.

    neyse sonuçta mutlu son. yaşıyorum. aynı erkek arkadaş 1 ay sonra intihara kalkıştı. 3 gün yoğun bakımda yattı. ama orada da mutlu son, o da yaşıyor.
1107 entry daha
hesabın var mı? giriş yap