5 entry daha
  • bir gün paul thomas anderson gibi "acaba daha kısa süreli film çekebilir miyim?" diye kendini test ettiğinde çok çok iyi bir iş çıkarma ihtimali çok çok yüksek olan bir yazar/yönetmenin son filmi. funny people yoktan yere vurulduğum bir filmdi, bundan da çok nefret etmedim, hatta sevdim bile diyebilirim. ama özellikle kötü müzik kullanımı (jon brion imzalı iki fiona apple şarkısı hariç elbet) ve haddinden en az yarım saat uzun süresiyle bir olmamışlık hissi yaratıyor. apatow evlatlarından büyük olanın berbat oyunculuğu filmde ağırlığı olan bir karakteri fazlasıyla baltalayınca ne yazık ki geriye bazı sahnelerine çok güldüğünüz, genelini gülümseyerek izlediğiniz, ama dönüp bir daha izlemek istemeyeceğiniz bir film kalıyor. diyalogları apatow'dan bekleyeceğiniz zekada ve eğlencede, ama hikayenin kendisine gelince filmin adından yola çıkarak on maddelik tahminlerde bulunun desek bir bir sayacağınız şeyler bir bir oluyor ve bu tahmin edilebilirlik ve sıradanlık başka filmde olsa "ne güzel gözlem yapmış adam!" diyecekken aynı şey etrafında durmaksızın dolanan bu filmde rahatsızlık yaratıyor. filmin tartışmasız yıldızı ise önlenemez yükselişini büyük bir sevinçle ayakta alkışladığım melissa mccarthy. hele ki final jeneriğinde bir sahnesi var ki...

    "this is 40"nin en büyük başarısı sayesinde kazandığımız yepyeni muhteşem fiona apple şarkısı, uzun lafın kısası (kullanıldığı yer de pek güzel, itiraf ediyorum): http://www.youtube.com/watch?v=z7nekceeryg
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap