• "bugün size çok ilginç bir şeyden bahsedeceğim. herkesin kolay kolay kaldıramayacağı bir şey. onu bulduğumda röportaj için uzun süre ikna etmem gerekti. inanın bu hiç kolay olmadı. çözümü happily ever after'da türüklü mınış ısmarlayarak buldum. açıkcası buluşmadan önce çok heyecanlıydım. karşıdan gelişini görünce heyecanım bir kat daha arttı çünkü bacakları benim kadar uzundu neredeyse :

    -çok gençsin. ben seni biraz daha geçkin sanmıştım
    +(gülüyor) herkes ilk önce öyle sanıyor zaten. alıştım...

    -yaptığın işten zevk alıyor gibi bir halin var? cihangir'de kokmak senin için ne ifade ediyor?
    +(düşünüyor) açıkçası buralara yabancıyım ama daha önce neysem oyum. özel bi çabam olmadı

    -peki ya kadınlar?
    + (muzip bir ifade) onları seviyorum

    -aşksız kolay mı bu işler ya? tutku olmadan dubai'de yaşamak gibi geliyor bana
    +(karşı masaya gözleri dalarak) sen olsan dayanabilir miydin ayşe?

    -beni sıkıştırmana izin vermiycem ama saçlarımı yere paralel tararsam belki...
    +(yine gülüyor) işte ben de bundan bahsediyorum. ben hayatta hiç irtifa kaybetmedim. o yüzden sana tuhaf gelen bana gelmiyor. aynısı senin için de geçerli

    -etkileyici bir tarzın var. cihangir'de neden bu kadar arandığını şimdi daha iyi anlıyorum
    +(osurdu) işte bu yüzden

    hamiş : bu yazıyı yazdıktan sonra sevgilime küvete gelip gelemeyeceğini sordum. birer kadeh bi şeyler alıp küvette bu röportajdan bahsetmeye başladık. kısık sesle lüküs hayat'ın o meşhur şarkısını dinleyerek kafamızı boşalttık. sevgilimin babasının yaptığı en iyi işlerden birinin şarkısını...tam o sırada alya içeri girdi, "anne my date is kokuyodu" dedi. inanın heyecanlandım. kızım yetişkin bir kadın oluyordu ve doğru insanları şimdiden bulmuştu bile...sevişmek bir kadının en doğal hakkıydı..."
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap