109 entry daha
  • film versiyonu benim icin ilklere imza atmis roman.

    sikintili bi tip oldugum halde ilk kez bi film, hem de bu kadar uzun oldugu halde, bitmesin istedim.
    ilk kez yanimdakinden utanmadan salya sumuk agladim (en son titanik'te bu kadar duygulanmistim ama cikista aglarim diye kendimi tutmustum, cikista da ankarali turgut caliyordu yalan oldu).
    ilk kez anne hathaway denen kadin icin "keske bunun yerine baskasini oynatsalarmis" diye dusunmedim.
    ilk kez ingiltere'de hafta arasi bu kadar dolu bir sinema salonu gordum.
    ilk kez ingiltere'de film bitiminde butun salonun filmi alkisladigina sahit oldum (ama cikista histerik bi turk arkadasa rastladim, alkisi onun baslatmis olmasi kuvvetle muhtemel).
    ilk kez cocukken okudugum bir hikayeyle yeniden karsilastigimda hayal kirikligina ugramadim (yalniz ben jean valjean'in kendisi yerine mahkum olmaktan kurtardigi adam kaderin garip bir cilvesiyle papazi olduruyodu diye hatirliyodum hep, siktim siktim kendimi o an geldigimde aglamayim diye yalan oldu, dalyan gibi devrimciler sapir sapir dokulurken koptum, en son sahnede cennetteki devrimciler kisminda zaten nefes falan alamiyodum).

    neyse. benim icin ilklerin filmi olarak hatirlanacak film. cok guzel filmdi be. keske bastan bi daha izlesek, hayat o kadar uzun olsa...

    edit: hayat o kadar uzun olmasa da ikinciye izlendiginde de aglatan...
410 entry daha
hesabın var mı? giriş yap