3 entry daha
  • blind guardian'in epik edebiyat eserlerine olan düşkünlüğünü, grubu takip eden herkes bilir. the lord of the rings, the dark tower, wheel of time serilerinden esinlenerek yazdıkları şarkılardan sonra, son albümlerinde de a song of ice and fire serisinden esinlenerek bu şarkıyı yazmışlar.

    --- spoiler olur mu bilemedim ---

    şarkıya bakıldığında daha çok jon snow'un wall'daki ikilemlerini anlatıyor, onun ağzından yazılmış gibi duruyor.

    --- spoiler olur mu bilemedim ---

    disclaimer: bu çeviriler, kafiye amacı güdülerek, birebir çeviri yapmak amacıyla yapılmış çeviriler değil; tamamen şarkının derinindeki anlamları yakalayabilmek adına, düz yazı amaçlanarak yapılmış çevirilerdir. bazı şarkılarda, şarkının yapısıyla paralel bir şekilde kafiyeler görülebilir. katkıda bulunmak, yanlış olabilecek bir yeri işaret edecek yazarların eleştirileri, daha doğrusu iyi/kötü tüm eleştiriler kabuldür.

    ***

    yetişmeyecek burada hiçbir şey,
    buzdan kırlar - simsiyah bir hüzün...
    yok olmuş bir aklın o mirası,
    besle, beklediğin boşluğumu!

    çok geç kaldım, bir oyundan daha fazlası bu;
    göründü o nehir,
    arasındayım artık bu satıhların,
    görünüşe bakılırsa kaçamıyorum da,
    dostum; sen devam et yoluna...

    tümü hissettiklerim, tümü gördüklerim o duvarlar,
    ötekiler yürümeye başlayınca yıkılacaklar...

    tüm hissettiklerim, tüm gördüklerim
    tahtların savaşı başladığında yaşanacak o iniş çıkışlar...

    orada, karanlıkta otururken gel konuş benimle,
    özgür bırakamıyorum zihnimi; istediğim tek şey bu
    orada, karanlıkta otururken...

    hiç sona ermeyecek mi bu?
    bulamayacak mıyım aradığım o şeyi?
    kaçamayacak mıyım bu gri gölgelerden?
    hükümlüyüm ben, kutsal olan...
    o buzdan kırlar, artık kimsenin canını yakmayacaklar...

    yürüyecek misin benimle biraz daha?
    orada, dünyanın bittiği yerde duran benim,
    şarkımı söylerken...
    görünüşe bakılırsa kaçamıyorum;
    hüzünle şarkımı söylüyorum...

    tümü hissettiklerim, tümü gördüklerim o duvarlar,
    ötekiler yürümeye başlayınca yıkılacaklar...

    tüm hissettiklerim, tüm gördüklerim
    tahtların savaşı başladığında yaşanacak o iniş çıkışlar...

    uzaklara daha doğru akıyor nehir, izle!
    bundan daha fazla inanamam,
    artık zamanım gelecek, sen devam et yoluna!

    geçmişten öğrenecek miyim bir şeyler?
    yoksa yok olup gidecek miyim?
    gölgelerin büyüdüğü yerde kalmaya ne kadar devam edeceğim?
    daracağında tüm şansım,
    özgür bırakacağım zihnimi yakında, görecekler...

    bırak yağsın yağmur,
    gelmeyecek ilkbahar filan,
    rüyam bir aynadan ibaret,
    bir sürü yalanı yansıtan...

    tümü hissettiklerim, tümü gördüklerim o duvarlar,
    ötekiler yürümeye başlayınca yıkılacaklar...

    tüm hissettiklerim, tüm gördüklerim
    tahtların savaşı başladığında yaşanacak o iniş çıkışlar...

    gemiciye bir bahşişle birlikte,
    bu nehri geride bırak...

    ***

    tüm şarkı çevirileri/analizleri için:

    (bkz: suffocated/#27443415)
hesabın var mı? giriş yap