the imposter

• internetteki olumlu yorumlara kanarak izlediğim ancak başından sonuna kadar izleyiciyi aptal yerine koyan bir film.
  
  --- spoiler ---
  
  bir sahnede frederic telefonla amerikadaki polis bürolarını ararken, sinemadan aşina olduğumuz polis karakterleri görüyoruz. filmin bu şekilde popüler kültüre çeşitli göndermeler içereceğini düşünüyorsunuz ama arkası gelmiyor. bu sahneler de filmin bütünlüğü açısından gereksiz kaçıyor.
  
  filmde sorunun 'ailede' olduğunu biz o kısım açıklanana kadar anladık. hatta aile kendi çocuklarını öldürmüştür dedik ki; çocuğunu katleden psikopat ailelerin sayısı amerika'da bilakis güney eyaletlerinde epey yüksek.
  
  filmin hikâyesi gerçek bile olsa mantıksal aykırılıklar bu gerçeklik hissini veremiyor. mahkemede çocuğa sunulan -kayıp çocuğun ablası tarafından buluşma sonrası kendisine gösterilen- fotoğrafların kimlik teyidi açısından yeterli 'delil' sağlaması, aileyi geçtim çocuğun texas'taki çevresinin (en yakın arkadaşının dahi) şüphelenmemesi. kayıp çocuğun gerçek fotoğrafının, ve 'frederic'ın saçını boyamasının sosyal hizmet yetkilerinin dikkatini çekmemesi; ayrıca geceyi geçirmek için uluslararası görüşmeye açık telefonu olan ofiste bırakılması gibi.
  
  bütün bu anlatılanlar gerçek bile olsa film yaşananları gerçek olamayacak kadar mantık dışı olaylar silsilesi olarak veriyor. içinde fbı'ın da dahil olduğu bir grubun sanki 'toplu psikoz' geçiren yolunu şaşırmış insanlardan meydana geldiği varsayımı oluşuyor. halbuki bütün bu olayların tabiri caizse 'ben olsam yapmazdım' diyeceğiniz cinsten mantığa aykırı sonuçları var.
  --- spoiler ---
  
  bu açıdan filmin noksan yönü bana göre epey fazla. kısa bir süre önce izlediğim benzer kurgulu bir gerçek yaşam öyküsü olan bernie parodi ustası jack black'e rağmen the ımposter'dan bir gömlek üstün duran bir film. detaylara önem veren bir insansanız the imposter sizi epey rahatsız edecek. bunun göz önüne alınarak izlenilmesi tavsiye olunur.