doğum yapmak için amerika'ya gitmek

• neden insan bir kuruma borclarla dogmaktadir, bunu kim ortaya atmistir gercekten cok merak etmekteyim. eger olay tuketilen kaynaklarin yerine koyulmasiyla ilgiliyse bu borc ulke denilen yapay kuruma degil uzerinde yasanan gezegenin kendisinedir. bunun yaninda anne, aile vb. kavramlarin milliyet gibi %100 yapay kavramlarla iliskilendirilemeyecegi kisisel gorusumce cok aciktir. buna karsin anne, aile sevgisi gibi kavramlar duygusal ve biyolojik bilesenlere sahip de olsa (ki psikolojide bu bile tartismali bir sorudur) bir olcude yine bir cikar iliskisine dayalidir. dokuz ay karninda tasiyan, sut veren anneye, gerekli kaynaklari saglayan babaya karsi sevgi suphesiz ki olusur ve bu cok farkli, cok ozel, cok "karsilikli" bir bagdir. hicbir sorumlulugunu yerine getirmeyen, surekli dayak atan anne babanin sevilecegi gibi bir gercegin var olduguna inanmasam da bazi kulturlerde bu tur sevgiler toplum baskisiyla zorunlu olarak olusur, olusturulurlar. bundan birkac yil once adamin biri bir tv programinda "ben babamdan nefret ediyorum, o benim icin hicbir sey yapmadi neden onu sevmem gerekiyor ki" diyince kiyamet kopmus, zavalli adam gunlerce gundeme oturmustu (cok sevdigim ingilizce ogretmenimdi kendisi). zit bir ornek olarak, sosyal antropolojide brezilya'nin adini simdi hatirlayamadigim bir bolgesinde annelerin formda olmayan, guzel gorunmeyen cocuklarina daha bebekken bakmayi biraktiklari, onlari sokaga atip kendi hallerinde biraktiklari ve onlara karsi duygusal olarak hicbirsey hissetmedikleri gibi bulgulara sahip cok onemli bir arastirmasi vardi nancy stephard'in.
  
  anne-cocuk arasindaki bagin bile sorgulandigi bir dunyada toprak parcalarina, sinirlara ve onlarin uzerinde yapilanmis bir takim olusumlara karsi bir duygusal bag olmasini beklemek ve bunu goremeyince sinirlenmek ilginc geliyor bana. evet, bircok seyin olusumunda toplumsal normlarin etkisi var her zaman. istiklal marsi'nda hazirola gecmek toplumsal bir normdur, hatta emin olmasam da normun otesinde ilginc bir takim yasalarla zorunlu kilinmis bir davranis oluyor sanirim. secme hakki milliyetcilikle ayni steplerde yasanan bir geyik olarak algilanabilir tabii, ancak bir geyigin digerine kafa atmaya calistigi, sadece kendince dogru olan bir takim eylemlere zorladigi durumda catisma cikar. yine ayni ornege donersek, milli marsini bilmeyen, kendi yasadigi alana saga sola astigi bayraklarla garip bir tatmin yasamayan insanlarin yasadigi ulkeler de var bu dunyada ve onlar da yasayip gidiyorlar bir sekilde.
  
  birkac kez daha (bkz: neye gore kime gore)