6 entry daha
  • hemen iki açıklama ile başlamak istiyorum entryme: birincisi burçlara inanmam ancak genellemeler için kullanıyorum arada.
    ikincisi ise bu ilişkiyi sadece ikizler erkeği gözünden sevgili olarak değil, sevgili, yakın arkadaş, iş arkadaşı, platonik aşk ve yeni tanışılan bir insan olmak üzere 5 farklı parametre ve kombinasyonları üzerinden 4 farklı insan üzerinden inceleyeceğim.
    1- sevgilim, yakın arkadaşım
    2- iş arkadaşım ve (maalesef) eski yakın arkadaşım
    3- arkadaşım ve sonrasında platonik aşkım
    4- yeni tanıştığım iş arkadaşım.

    ikizler erkeği hareketlidir, sürekli değişiklik ister, sıcakkanlı, pratik, direkt ortama dalabilen cinstendir.
    oğlak kadını ise aksine sakin ve kontrollü, fazla değişiklik istemeyen, soğuk görünümlü, ağırkanlı, kararsız ve detaycı bir kişiliktir. bir kere bu ikili kazayla aynı ortama gelse bile birbirlerinin yüzlerine bakmaları çok muhtemel değildir. hı ama öyle bir durum olur ki bu birbirini takmayacak iki insan birbirleriyle öyle bir etkileşir ki... spoiler kısmı işin hikayesidir, sözlük formatı sonda devam etmektedir.

    --- spoiler ---

    kronolojik sıraya göre gidecek olursak ergenlik dönemindeki arkadaş olarak başlayıp platoniğe dönen
    oğlaktan başlayalım. (bkz: #6474192) neden bilmem çok iyi arkadaştık, sonra ergenlik döneminin gazıyla bendenizin naçizane teklifiyle sevgili olma yolunda bir adım attık... devamı gelmedi, görünce yolunu değiştirdi falan detaylar için (bkz: #9988648) 5 yıl boyunca peşinden koştum kısacası neden bilinmeden yine. kendisinin sevgilileri olmasına rağmen benim sevgilim olmasına hep engel oldu bir şekilde. sonrasında ilk sevgilim olduğunda görüşmeye devam edecektik baktık ki aynı formatı bozmaya niyeti yok, bir süre ara verdik görüşmeye... 8 yıl sonra yaşadığım zor bir dönemden sonra kendisine facebook vasıtasıyla mesaj attığımda ise "senin mutlu olman benim için önemli" diyerek derdimi dinledi, konuştu... hiç beklenmeyecek biçimde ilgilendi benimle, hiç bir şey olmamış gibi... bundan 14 sene çok şey paylaşabilirken, çıkma teklif ettiikten sonra doğru düzgün konuşmadığım insan bir anda mektup arkadaşıma dönüştü...

    iş arkadaşıma gelince; öğrencim idi ilk başta, ancak hem yaş farkımızın yok denecek kadar az olması ve yine neden bilinmez bir sebeple birlikte çalışmaktan çok keyif almaya başladık ve böyle böyle iş dışında da yakın arkadaş olduk. danışman değiştirme kararımızı aldığımız zaman ise tüm ilişkimiz başka bir boyuta taşındı... hayatımın en zor dönemlerinden birinden geçtiğim zaman olan yüksek lisans bitirme dönemimde geceleri benimle birlikte çalıştı, sırf merakımızdan ve hayallerimizden dolayı laboratuvarda o zamana göre çok büyük şu zamana göre o kadar anlamsız deneyler yaptık... sıfırdan yeni bir iş ortamı (hem fiziken hem de manen) kurduk. iş konusundaki detaycılığı beni baymaya başladığında ise iş dışında artık hayatımızın o kadar parçasıydık ki evimin bir sokak önüne taşınması beni eve taşınanlardan çok mutlu etti... ancak hem ev arkadaşı hem çalışma arkadaşı hemde sevgilim(!) olan 3. kişiyle ilgili sıkıntılar yaşadık. (bkz: #30362932). kendisi ne düşünür bilinmez, içe atan yapısından kaynaklı dersiniz ama koptuk gittik bu sıkıntı yüzünden zamanla. aklım kaldı hep "nasıl acaba" diye de ne o eve gitmeye isteğim vardı, ne de o kadar kopmadan sonra hiç bir şey olmamış gibi davranmaya cesaretim... ancak geçen gün halini hatrını sorduktan sonra, bugün geçirdiğim ufak kazayı öğrenip halimi hatrımı sorması bile beni mutlu etti diyeyim... umarım...

    ve sevgilim... yaptığımız kulüp etkinliğine katılım için beni ararken tanıştık... "ne kadar hanım hanımcık bir kız" diye düşünmüştüm... az önce bahsi geçen yüksek lisans bitirme dönemi ve sevgilimden yeni ayrıldığım dönemde (4 aylık bir süreç) ise hayatıma girdi. dağılmakta olan beni o kadar olgunlukla topladı ki aramızdaki yaş farkına rağmen... ama sonra zamanla oğlak burcunun tipik özellikleri nedeniyle sıkıcı bir ilişki halini almaya başladı. sürekli değişiklik isteyen sevgili beni bir türlü tatmin edemedi, kararsızlıkları nedeniyle hep alışkın olduğum hızlı yaşantım yavaşladı, bulunduğu ortamı koruma isteğinden dolayıdır ki ailesi hep benden önce geldi, sıkıntılarını benimle paylaşmadı ve... aldattım... az önce sevgilim (!) diye bahsettiğim insan ile (bkz: #30362932)... o kadar iyi bir insana bunu anlatmak o kadar zordu ki... sudan sebeplerle(!) ayrıldım... ister benim şerefsizliğim deyin, ister ilişki zaten bitmiş uzatmalarmış deyin umrumda değil. sakladık bir süre bu ilişkiyi... o süre içerisinde hayatı boyunca göstermediği çabayı gösterdi, hem kendisi hem de olmayan ilişkimiz için. her terslediğimde hep bir umutla geri geldi. "olmaz" dedikçe sustu... ve tekrar başladı... ilişkimizi öğrendiğinde ilk anda saydırmasına rağmen ertesi günü "bu aldatma senin bir anlık boşluğundur, benim keçim böyle şey yapmaz, boşluk/sorun neyse birlikte çözelim" dedi. olmayacağını tekrar anlattım. yarım kalan hayallerimiz vardı... gerçekleştirmek için çok çaba sarf etti, ilişkimiz yokken o kadar emek verdi ki. her çabasından boş döndüğünde artık ikimiz de "olmaz bu iş" dedik ve ben sevgilim (!) olan insana gitmeye, o'nu hayatımdan çıkarma yolunda gittim... olmadı... darmadağın olduğum o sabahta, ilk o'nu aradım, anlattım, dinledi, sustu... arkasından mesaj geldi "hayatımda olman bana çok zarar veriyor artık, güle güle.". kabul ettiğine sevinmiştim aslında bu durumu, en azından zarar görmeyecekti bende kendi hayatıma bakacaktım artık bir şekilde. sonra iş güç derken yeniden konuşmaya başladık, herşeye sıfırdan başlamış gibi... vakti zamanında ilişkimiz için bir şey yapmayan insan, gecenin bir vakti beni karşılamak için havalanına gelince kalbimin pırpır ettiğini hissettim yeniden... ve öylece (yeniden değil) yeni sevgilim oldu... hayallerimizi gerçekleştirmek için o kadar emek veren bir sevgilim var ki artık... hı değişmedi, hala kararsız, rahat, sakin hala yoruyor beni zaman zaman da... var işte bi şeytan tüyü...

    son olarak gelelim yeni tanıştığım iş arkadaşına... sanki her şeyin başlangıcını bana hatırlatan insan oldu. uzun zamandır sevgilimin bana "benim hakkımda hiç yazı yazmadın sözlüğe" diyerek sevgililik haklarından doğan tribi de gidermeme yardımcı oldu kendisi farkında olmadan. düzenlediğimiz bir etkinliğin afişini gördüğündeki heyecanı tanışmamıza vesile oldu, bilgilendirme falan derken işine olan çabası beni çok etkiledi. hı ama hanım hanımcık olması ve sakinlik kısmı nedense çok tanıdık geldi... sanki bütün oğlak burcu kadınlarıyla tanıştığımda benzer hisleri yaşamışım gibi kafamı toplayıp şu yazıyı yazmama neden oldu işte.
    --- spoiler ---

    kısacası oğlak burcu kadını hayallerini sever tüm gerçekçiliğine rağmen. yapabileceğiniz en kötü şey hayallerini/hayallerinde canlandırdığı profili yıkmaktır. hayallerini geri verdiğinizde ruhunu yeniden üflemiş gibi olur ilişkiniz. son paragraf hariç tüm paragraflar üç nokta ile biter spoiler kısmında, çünkü ruhu yeniden üflenen bir sevgili ve iki arkadaş vardır hayatınızda sizi herşeye rağmen sahiplenen... ikizler erkeği çok güzel hayal kurdurur, oğlak kadını yeri gelir kendini aşar bu hayalleri için ancak ikizler erkeği mahvedebilir herşeyi, kendisi için, sonunu düşünmeksizin... iki zıt karakterin ne ikizlerin tipik özelliklerine uygun hızlı, pratik ve özgür olarak; ne de oğlak tipik özelliklerine uygun sakin, kararsız bir ilişki yürütmeleri zor hatta imkansızdır. ortak noktalar çözüm oluşturur... ancak şu bir gerçektir ki; oğlak kadını bu kadar çok hayali, ikizler erkeği de bu kadar sahiplenilmeyi ve toplanmayı başka yerde bulamaz...
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap