5 entry daha
  • seksenli yıllar ve özal... bildiğin özal, 12 eylül'ün mimarlarının koruduğu, kolladığı, ülkenin, devletin çehresini "liberal" bakış açısıyla "serbest piyasa" kurallarına göre değiştiren özal.

    bu beyefendinin zamanında hemen her şeye zam yapılırdı, lakin kağıt, bildiğin sistematik bir zam fırtınasına tutuldu; özellikle de gazete kağıdı; ardından özelleştirmeler vs.

    bu yakın tarih açısından ele aldığımızda nedenlerden biri olarak söylenebilir, ama acı gerçeği gizler.

    bu ülkede adama "felsefe yapma" derler, "edebiyat yapma ulan" derler. dinime saygısızlık yaptı diye, ramazan'da su içti diye adam öldürürler, inandıkları kitabı okumazlar. hoş, hayatı kitap gibi okumuşlardır ama.

    peki, benzer şeyler başka hangi ülkelerde, hangi toplumlarda vardır?

    böyle ülkeler, toplumlar varsa, bunların ortak "eksik" noktaları nelerdir?

    özetle, acı gerçek ve tek kök neden sanayileşememektir.

    sanayileşme salt fabrikayla olmaz, hele otoyollarla hiç olmaz. e, fabrikayı yaptın, otoyol yerine denizyolu ve demiryolu sağladın, olur mu? yine olmaz!

    sanayileşme imam hatiple olmaz, hele imam hatipleri meslek lisesi olarak görmüyoruz diyen ve dini eğitimi meşrulaştıran talim terbiye kuruluyla hiç olmaz. e, teknik lise açtın, teknik eleman yetiştirdin, olur mu? yine olmaz.

    sanayileşme salt bir teknolojik hareket değildir, toplumsal bir olaydır. toplum sanayileşir, insanlar sanayileşir.

    sanayileşme, evrimi reddeden profesörlerle, kuran'la dünyayı ve evreni açıklamaya çalışan üniversitelerle, bu ortamda yetişen öğrencilerle olmaz. hele hele, laikliğin ne olduğunu anlamamış insanlarla hiç olmaz.

    nasıl olur?

    principia ile olur.

    gökten indiği sanılan kitapların doğmalarını bir kenara bırakıp bilimin salt yol gösterici olduğunu anlamakla olur, ki buna laiklik denir.

    türkiye'de kitap okunmamasının nedeni insanların, devletin, kurumların laik olmamasıdır.

    edit büdüt : sonradan eklenen kısımlar talep üzerine silinmiştir.
1319 entry daha
hesabın var mı? giriş yap