• rutin, sıradan bir suç.
    nerden aklıma geldi; bir feryat, haykırış, kampanya vesilesi ile... http://www.akademikpersonel.org/…zliga-diyoruz.html

    benim başıma gelmedi, ama şahit oldum. defalarca.
    bir örnek olay aklımda. marmara tıp'ta, stajyerliğimde, kendisi şimdi istanbul'un en meşhur hocalarından birinin asistanlarına en alasından mobbing yaptığına şahidim. mobbing'i burada yaygın yanlışla her türlü eziyetin karşılığı olarak kullanmıyorum.
    bir kadın tus kazanarak asistanlığa başladığında anlı şanlı hoca kendisine açıkça anlatmış-tı; "kadın asistan istemiyorum. bırak yoksa bırakmak zorunda kalırsın" diye. konuşmanın kendisine tanık olmadık elbette ama o hoca bu tavrıyla meşhurdu zaten. ardından da mobbing başladı. tam hatırlamıyorum ama 2 ay filan dayandı kadıncağız. sonunda tüm haklarından feragat ederek istifa etti. o hocanın hiç kadın asistanı olmadı.
    cerrahpaşa yıllarımda da durum farklı değildi, dev egolu ama aslında zavallı içi geçmiş insancıklar "hoca" sıfatlarının arkasına saklanarak en adi mobbing örneklerini sergilerdi.

    o hocalar etrafta saygın bir akademisyen, bilim insanı havasında dolaşırlar. hala. yemişim "bilim insanı" saygınlığını. bilim adamı sadece uzmandır. alimle uzmanı karıştırmayın.

    akademi lağım kuyusudur. sefil, boktan insanlarla dolu. kendini beğenmiş. zalim. üstlerine karşı yardakçı.
    ha nereden biliyorum? yaş 42, hala üniversitedeyim. vakti zamanında hayatı ve akademiyi çok iyi bildiğini sanan bazı gençler küstahlaşmıştı (bkz: #30797194) ama bilin ki akademide durum bu. (ha; hastalanınca ne yapacağımı bilirim evladım) bilim kendi başına bir kurum veya şahıs değil; bilimi insanlar üretir ve o insanlar zaaflarıyla beraber bilim üretir. eylemlerini de ustalıkla bilimsellik sosuna banabilirler.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap