26 entry daha
  • her doğduğumda belleğim tazedir ama karakterim farklıdır benim.

    bir lanet diyesim var. çünkü gerçeği bildiğin halde gerçeklerden saklanamıyorsun. doğruyu bildiğin halde doğruları yapamıyorsun.

    elime çok kan bulaştı. gerçekten bağlanılan insanlar için ihanet etmek sıradan geliyor sana.

    kartaca'yla ve hannibal'le de böyle oldu.

    afrika'da doğdum bu sefer. başsız bir krallık vardı zamanında. berberiler henüz islam'la tanışmadan çok daha önceki kralları massinissa'yı hala hatırlarlar.

    müstakbel ben, derme çatma bir kulübede doğmuşum. güçlü kuvvetli değildim bu sefer. zayıftım ve çelimsizdim. halkım uzun afrika çöllerinde erkek çocuklarını at üzerinde asker olarak yetiştirirdi. ağır süvarilerimiz ve çok seri hafif süvarilerimiz vardı.

    bu askerler kataca'ya, yunanlılara paralı asker olur, öyle geçinirlerdi. düzen buydu. kendi devletimiz yoktu. dürtüldüm yine lan. küçük şirin ülke neden büyük bir devlet olmasın. neden yapamayayım ki? sadece bedensel olarak gelişmeye çalışacaktım

    lakin tüm planları alt üst eden kartaca saldırısı buna fırsat vermedi

    bizim kartaca ordusuna mensup paralı numidya askerleri önce hayvan gibi içiyorlar, daha sonra hesap vermeyi reddediyorlar. sarhoş askerler tüm meyhane'yi kılıçtan geçiriyorlar. normalde olsa üstü kapatılabilecek meseleyi büyüten meyhane'nin 100'lerden birine ait olmasıymış.

    100'ler roma senatosuna benzer bir yapıda kurulmuş bir yapı. yunan geleneğinden etkilenmişler. önceden seçimle işbaşına gelen 100'ler daha sonra bir nevi oligark meclisi haline dönüşüyor. 100'ler kartaca'da dolayısıyla tüm akdeniz'de büyük güç sahibiler.

    bizim salaklar sabah ayılıp da mevzuya ayıkınca atlarına atladıkları gibi ülkeye dönmeye çalışıyorlar. genelde 20 tane hizmet eden askerin ülkede at sürmesi o zaman olağandışı birşey. durmuyorlar, arkalarından gelen kartaca müfrezesi onları yakalayamayacağını anladıklarında olan benim yaşlı babamla anneme oluyor.

    oba diye tabir edebileceğimiz oluşumun reisi olan babam intikam niyetine ibret olsun diye köy ortasında çarmıha geriliyor, annemin ise boğazı kesiliyor. beni de alıp kartaca'ya daha doğrusu kart hadaşt'a götürüyorlar.

    büyük altın madenleri olan iberya'yı fethe gönderilen hamilcar barca'nın himayesinde şimdiki ispanya'ya gidiyoruz.

    hamilcar'ı çok sevdim. 1. pön savaşı'nda romalılara kök söktürmüş adamdı ne de olsa. ayrıca mükemmel devlet adamlığıyla birleşiyordu bu. iber yarımada'sını istila fikri de ondan gelmişti. roma'ya nefret besleyen bu zeki adam, büyük ordular kuracak ekonomik gücün ispanya istilasından geçtiğini farketmişti. bir şehir kurdu hamilcar ki bugün bile yaşar o: barcelona.

    büyük planları vardı hamilcar barca'nın. ordusuyla alpleri aşarak roma'nın kalbine bir hançer gibi girmek.

    birgün süvarilerini görmek istedi. istediği şekilde eğitiliyorlar mıydı acaba?

    o gün oğlu hannibal ile tanıştım. henüz 9 yaşında bir çocuktu. gösteri ruhlu bir çocuktu ve atına atladığı gibi süvarilerin en önüne nasıl dört nala gittiğini görmüştüm.

    mükemmel bir biniciydi. hele de o yaşına rağmen. lakin aldığım numidya eğitimi normalde görmeyeceğim birşeyi göstermişti bana. at itaat eder gibi yapıp çocuğun zayıf anını kolluyordu.

    tutulduğum yerden bir ata atlayıp peşine düştüğümde birden etraf hareketlendi. kılıçlar kınından çıktı, oklar çekildi ama hamilcar onları durdurdu. usta asker ne olduğunu ve ne yapmaya çalıştığımı sezmiş, askerleri sakinleştirmişti bile.

    tam düşerken tuttum hannibal'ı. şaşkın gözlerle bakıyordu kucağımda bana. bense atın üstünde nerdeyse yerden daha iyi hareket edebildiğim için zorluk çekmiyordum. hannibal'ı babasının önüne getirdiğimde istediğim fırsat da elime geçmişti.

    hannibal'le o günden sonra beraber çok at sürdük. ailenin bana itimadı o kadar fazlaydı ki henüz 14 yaşımda tüm ispanya'daki numidya süvarilerinin komutanlığına getirilmiştim. at üstünde yerdekinden daha rahat ok atıp kılıç kullanabiliyordum. binlerce yıllık savaş tecrübelerini de sayarsak hamilcar bana nerdeyse eşitiymişim gibi saygı gösteriyordu.

    onun ölümü çok şeyi değiştirdi. en başta hannibal'i.
56 entry daha
hesabın var mı? giriş yap