her şey sermaye için sevgilim

• kendimce yorumlamaya çalıştığım sözlere sahip şarkıdır. hatam olduysa affola.
  
  her şey sermaye için sevgilim
  bir yıldıza laf atmakmış benim işim
  
  hayatımın merkezine koyduğum her ne ideoloji varsa boş. her şeyin sermaye için olduğu, ilişkilerin kapitalistleştiği bu düzende, ben anca havaya konuşmuşum.
  (bkz: boşuna yaşamak)
  
  kapıları, pazarları satmışlar meleğim
  her pazar kalbimde azar azar
  
  kapitalist sistemde satılmayacak şey yoktur. somut ve soyut şeyler metadır. kapılar(umutlar) da satılır. dinlenilecek tek günün (pazarı gün olarak algılamak işime geliyor) bile pazarlık konusudur. hatta her pazar, bir pazartesi sendromuna gebedir.
  (bkz: pazartesi sendromu)
  
  çünkü serbest bir pazar her şeyi bozar
  çünkü denizsiz martılar bir deniz arar
  
  klasik ve neo-klasik iktisadın, özetle liberalizm'in temel varsayımıdır. uzun dönemde her şey dengeye gelir. pazar'ın serbest olması gerekmektedir. lakin ki öyle değildir. herkesin fayda ençoklamasıyla ekonomik sistemde yer aldığı bu düzende her parametrenin bozulma, piyasasının tekelleşme eğilimi vardır. ayrıca sermaye birikiminin uluslararasılaşma eğilimi nedeniyle, pazarsız sermayenin (denizsiz martı) hep bir pazar (deniz) ihtiyacı vardır. aç martıları doyuracak balıklarız biz de.
  (bkz: gats)
  (bkz: wto)
  
  her pazar kalbimde azar azar
  yandım ben bari sen kendini kurtar
  
  ben istemesem de girdim bu sistemin içine. çünkü bana bu kapitalist yaşam tarzı dayatıldı. hepimiz iyi kötü, kıyısından köşesinden bir şekilde bu sistemin içindeyiz. benim içim öyle derken dışım böyle diyor. ikilemler beynimi yiyor. yandım ben. keşke sen gelmesen buralara.
  (bkz: der siebente kontinent)
  
  gülümse biraz acılar kiraz bizde hep yaz
  kirazdan küpe sallanır bize ayaz ayaz
  
  (çok zorlama olacak burası) okuduğumuz kitaplar, izlediğimiz filmler, aldığımız eğitim bir mantık verdi bize. doğru olduğunu düşündüğümüz şeyi savunduk. sistemin izin verdiği şekilde de savunacağız. düşündüklerimizle yaptıklarımız bir değil. bu bize acı veriyor. acımız neyse çekeceğiz. karamsar olmaya gerek yok.
  
  başka dünya mümkün müdür meleğim
  bu ay bitti, gece oldu bir ay daha var
  
  her ne kadar düşsek de başka dünya ihtimallerinin peşine, eni sonu hepimiz ay sonunu bekleyen işçileriz. yeri gelir geceler mesaiye de kalırız. her gün işe o günü bitirmek için gideriz. bugün de bitsin, bugün de geçsin başka bir şey istemeyiz. bu ayı bitirsek, bir ay daha var. diğer ayın sonunda, bir ay daha var. günler uzar, günler geçmez, mesai bitmez.
  (bkz: dokuz altı yollarında)
  (bkz: sanki yarın dünden uzak)
  
  bu dünyada âşıklardan çok acıkanlar var
  yanımda yaşama sevinçli sandviçler var
  
  1. yorum:kapitalizmin asli kurumu olan rekabet kör eder gözleri. insanların diğer duygularını unuttuğu ve sadece acıktığı bir dünya söz konusu olan. herkese yetecek yaşama sevinci var bende. paylaşmayı da severim. duygusuz herkese dağıtabileceğim kadar umudum var benim.
  
  2. yorum:dünya da açlık denilen olgu abartı düzeyde artık. bir de ilişkiler öyle bir düzeye geldi ki, sevmeyi bile unuttuk. o kadar az ki gerçekten seven ve karnı tok olan.. her şeye rağmen, insanlara dağıtabilecek kadar yaşama umudum var benim. budur beni ayakta tutan.
  (bkz: umut fakirin ekmeği)
  
  gidiyorsan şehir denen okula
  bir mektup yaz parasız yatılıya
  hayırlı mezuniyetler hepinize
  
  istesen de, istemesen de gireceksin bu sistemin içine. ne okursan oku, hangi mesleği yaparsan yap, işçileşme sürecinde bulunacaksın. hayatta kalman için emeğini satman lazım. belki bir şeyin uzmanı olursun diğerlerinden daha fazla kazanırsın. nihayetinde sistemin içinde onu besleyen bir parça olacaksın. (parasız yatılıyı çözemedim)
  (bkz: iş bölümü ve uzmanlaşma)
  
  edit: ekleme