akp'nin reyhanlı mitingi

• midemi bulandıran mitingdir.
  bana türkiye için niye hiç umudum olmadığını tekrar hatırlattığı için midemi bulandırmıştır.
  
  yok efendim miting meydanındakiler oradan buradan toplanmış akp sempatizanlarıymış, geçeceksiniz bunları. orada "türkiye seninle gurur duyuyor" diye bağıran bir kitle var mıydı? vardı. bu gruba tepki gösteren bir allahın kulu var mıydı? yoktu. velev ki karşısındaki topluluk sağdan soldan getirilmiş olsun, bu neyi değiştirir. siz sanıyor musunuz ki bugün bir seçim yapılsa akp kazanamayacak? elbette kazanacak, hem de ezici bir üstünlükle. miting meydanında kendini beşşar esad'la karşılaştırırken şöyle dedi rte;
  
  "biz türkiye'de sandıklar kurularak iktidar olduk, biz türkiye'de halkın iradesi ile iktidar olduk, ama onlar babadan devralmak suretiyle (o da bir zalimdi), öyle iktidar oldular"
  
  yani halkın iradesi ile diktatör olmak meşrudur. günümüz demokrasisinin öngördüğü de ne yazık ki budur. bu lafı etmeden önce şöyle de bir cümle de kurdu zat-ı muhterem;
  
  "değerli kardeşlerim, şu anda suriye'de zulüm var, kan var, kin var ve uçaklarla bombardıman etmek sureti ile, tanklarla, toplarla kendi halkını, kendi vatandaşını öldürmek sureti ile yüz bine yakın vatandaşını katleden bir insana eğer benim reyhanlı'da sahip çıkan kardeşim varsa buna biz çok üzülürüz"
  
  ah ben o hissi çok iyi bilirim. polis coplarıyla, biber gazlarıyla, tazyikli suyla, tekme tokatla kendi vatandaşını döven, öldüren, karnındaki çocuğu düşürten, kendi vatandaşının tepesine füze atan bir insana sahip çıkan kardeşlerim var mesela benim ve ben buna çok üzülüyorum. 12 yıldır üzülüyorum. yıllardır yargılama adı altında insanları hapislerde çürüten insana "türkiye seninle gurur duyuyor" diyen kardeşlerim var benim. ona oy veren, onun göğsünü gere gere "biz halkın iradesi ile iktidar olduk" demesine vesile olan kardeşlerim var benim. o hissi çok iyi bilirim.
  
  "bu günler gelip geçer, ve geçecek, inşallah en kısa zamanda ben inanıyorum ki suriye'deki muhalif güçler, bu diktatörü indirecekler, gün yakındır"
  
  suriye'deki muhalif güçlerin çoğu kana susamış caniler olmasının sanırım hiçbir önemi yok. suriye'deki sunni müslüman olmayan her unsura suriye'yi zindan edecek olmalarının nazarımızda hiçbir önemi yok. zira onlar çoğunluk, zira onlar "halkın iradesi ile" iktidar olacaklarından gerçekleştirecekleri zulüm meşrudur.
  
  "hani o daraldığı zaman diyordu ya, allahın yardımı ne zaman, ve ardından allahın yardımının yakın olduğu müjdesi geliyordu. suriye'deki kardeşlerime de buradan sesleniyorum, allahın yardımı yakındır inşallah. hiç endişe etmeyin, (burada arapça bir şeyler söylüyor), inşallah. bu olacak, hiç endişeniz olmasın"
  
  bu sözleri duyan kitle gaza geliyor, alkış kıyamet, türkiye seninle gurur duyuyor.
  
  sağ duyu kaybedilmiş, akıl mantık sınırları dışına çıkılmış. bir allahtır, bir inançtır kaptırmış gidiyor. halka "biz sizi allah için seviyoruz" diyor. biz yaratılanı yaratandan ötürü seven bir anlayışın mensuplarıyız diyor (o t değil d ile söylüyor ama olsun). bizim farkımız bu diyor. o sunni müslüman kimliğine öyle bir yapışıyor ki, insandan önce müslüman görüyor kendini. her yol inanca çıkıyor, her sözün sonu allah ile bitiyor, her olay dine bağlanabiliyor.
  
  ve bu ona tüm kapıları açıyor, tüm oy sandıklarından adı çıkıyor, türkiye onunla gurur duyuyor.
  
  rte'nin esad'dan tek farkı, esad'ın 22 milyon nüfuslu suriye'de 2.6 milyonu oluşturan alevi popülasyonundan gelmesi, rte'nin ise çoğunluğu sunni müslüman olan bir ülkede sunni müslüman olmasıdır. onun dışında aynı kafa, aynı mantıktır. ikisine göre de allahın yardımı yakındır. biri yardımı rusya'da diğeri abd'de arar ama olsun, allahın sopası yoktur neticede.
  
  bunların hepsi bende sadece mide bulantısı yaratıyor çünkü biliyorum, bu ülke için, suriye için ve orta doğudaki hiçbir ülke için umut yok. her yolun müslümanlığa çıktığı bir yerde insanları aklıselime davet etmenin bir yolu yok. ben ne desem boş, rte'nin sunni müslüman kalkanına çarpıp geri dönüyor her laf, her kelam. halkın seçtiği olduktan sonra diktatörlerle yola devam.