11 entry daha
  • istanbul'da bel altı, ıslak bir sıcak. rüzgar saç diplerimi dövmekle meşgul, taksim'de kepçeler ciğerlerimi, taksim'de polisler çocuklarımı.
    playlist "ruhum"u gösteriyor. ne güzel hitaptır aslında sıfata indirgendirdiğinde. aklıma "ruhum" diye nitelediklerim geliyor vaktiyle, tükürüyorum. midem bulanıyor.
    şimdi biraz daha sahip çıkabilmek adına, "baba o gün sen neredeydin?" sorusunu cevaplayabilmek adına taksim'e gidiyorum.
    "ne zaman geldin? ruhum. görmedim seni." ciao
34 entry daha
hesabın var mı? giriş yap