3 entry daha
  • temsilî demokrasi ve evrensel oy hakkı, erdoğan'ın hizmet ettiği sermaye sınıfının insanlığa bir lütfu değildir.

    bu hak, başbakanın başı sıkıştığında demokrasi adına referans verdiği birçok ülkede, işçi sınıfının ve ezilenlerin kitle hareketlerinin mücadeleleri sonucu kazanılmıştır. tarihsel olarak burjuvazi, toplumda azınlık olduğu hâlde, feodalizmle giriştiği kavgada geniş kitleleri kendi yanına çekerken, kendisini "acı çeken tüm insanlığın temsilcisi" hâline getirirken bugün burjuva demokrasisi diye bildiğimiz sistemin temel ilkelerinin oluşumuna razı olmuştur. fakat bu "eşitlik, özgürlük, kardeşlik" uygulamada hep sınırlı kalmış, işçi sınıfı bugün demokrasi kavramının içini dolduran birçok hakkı mücadele ederek kazanmıştır. oy hakkının kazanılması için verilen mücadele 1819'daki peterloo katliamına, ilk bağımsız kitlesel işçi hareketi çartistlerin 1839-1859 arasındaki kampanyasına, 1848 devrimlerine, 1871 paris komünü'nün özgürlük ortamına, belçika'da 1893'te oy hakkı için gidilen genel greve uzanır. erkek/kadın, genç/yaşlı, siyah/beyaz, gerçekten herkes için oy hakkının kazanılmasını ise 1. dünya savaşı'nın sonunda avrupa'yı sarsan işçi hareketlerine ve 2. dünya savaşı sonrası gelişen insan hakları hareketlerine borçluyuz.

    http://www.marksist.org/…gelip-secimle-gitme-ozlemi
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap