2 entry daha
  • 30 haziran tarihli yazısı süreç tahlili açısından son derece önemlidir.

    lice olayının perde arkası

    önce şu iki gerçeği saptayalım :

    birincisi; ortada bir ölümüz ve 10 yaralımız varsa, hiç tartışmasız kolluk kuvvetlerinin müdahale tarzında büyük bir yanlışlık vardır. olay bu yönüyle hızla soruşturulmalıdır. ikincisi; karakolun ek inşaatına yönelik bir süredir devam eden bu tepkilerin bu noktaya gelmeden neden çözülemediği, tekrarından sakınmak için masaya yatırılmalıdır.

    ancak meselenin esas yönü siyasi yönüdür ve o noktayı aydınlatmak hem kışkırtmayı açığa çıkarır hem de kışkırtanların halklar nezdinde yaratmak istediği tabloyu bozar. siyasi boyut için yapacağımız incelemedeki parametreler ise şunlardır: abd, akp, pkk, cemaat, halk, haziran ayaklanması, kemalist örgütler...

    ‘hükümet istifa’dan ‘çözüm’e!

    27 mayıs’ta başlayan eylemler 1 haziran’da halk hareketine dönüştüğü anda abd şu stratejiyi benimsedi: “halk hareketinin önüne geçemeyiz ama anti-amerikancı olmasını engelleyelim.” washington’un 15 günde 17 “sıcak” mesaj yayınlamasının sebebi bu stratejidir.

    akp taksim’i polis şiddetiyle zapt edince abd ikinci bir stratejiye,“hükümet istifa” hedefli halk hareketinin yatağını değiştirmeye yöneldi. halk hareketinin “hükümet istifa” noktasından adım adım “çözüm” hedefine yöneltilmesine uğraştı. böylece hükümet bir süre sonra yıkılsa bile, çok önemli “bölünme” kazanımları elde edecekti.o nedenle şu hızlı trafiği yaşadık:

    1. abd’nin ankara büyükelçisi francis ricciardone akp genel merkezi’nde erdoğan’ın başdanışmanı yalçın akdoğan’la görüştü ve ardından “çözüm” için doğu ve güneydoğu’ya tur düzenledi.

    2. aynı günlerde 30 akp milletvekili de “çözüm” ziyaretleri gerçekleştirdi.

    3. tüsiad cizre’de “çözümün ekonomisi” toplantısı yaptı.

    4. obama erdoğan’ı arayıp gezi’yi ve açılım’ı konuştu.

    5. bdp heyeti imralı’ya gitti ve öcalan’ın “2. aşamaya geçtik” mesajıyla döndü.

    6. fethullah gülen “anadilde eğitime” destek açıklaması yaptı.

    7. erdoğan akil adamlar’la buluştu ve raporlarını aldı.

    8. bdp “alanlara, meydanlara,parklara” inme kararı aldı ve “hükümet adım at” kampanyası başlattı.

    pkk: doğu’da otorite benim!

    lice’de halkın karakola yürümesi ve jandarmanın ateş açması işte bu gelişmelerin yaşandığı düzlemde oldu.

    iki konuyu daha hatırlatmak, daha nesnel bir inceleme için şarttır:

    1. lice olayından birkaç gün önce pkk cizre’de “asayiş teşkilatı” kurdu. pkk’nin servis ettiği görüntü ve fotoğraflara göre tek tip üniformalı asayiş teşkilatı önce yetkililerden diploma alıyor, sonra da kameralar eşliğinde göreve çıkıyor: yolda araçları durduruyor, kimlik ve ehliyet soruyor...

    öcalan’ın talimatıyla oluşturulması hedeflenen “öz savunma gücü” tam da budur. pkk’nin ilan ettiği “demokratik özerkliğin” dayanacağı kuvvet de budur! özetle dağ gerillası şehre inmiş ve asayiş teşkilatı olmuş da diyebiliriz!

    2. gelelim lice’deki karakol meselesine...şu bilgiler önemli:diyarbakır’daki 15 karakolun 9’u “çözüm” süreci nedeniyle kapatıldı, 6’sında ise yenileme ve ek bina yapma çalışmaları sürüyor.ancak karakolların geçiş yapan pkk’lileri bile görmezden geldiği son altı ayın şartlarına rağmen, örgüt kalanların da kapatılması için ısrar etmiştir.

    hatta son olarak bu talep “akil adamların” da talebi haline getirilmiştir!

    zaten var olan bir karakola ek bina yapılmasını protesto etmenin mantığını karakola yürüyen köylülerimiz değil ama onları kışkırtan akil adamlar ve pkk-bdp mutlaka açıklamalıdır.

    bu verilerden hareket edildiğinde ortaya çıkan çıplak gerçek,pkk’nin “lice’ye karakol yaptırtmam.cizre’de otorite benim.” diyerek egemenlik alanı oluşturmaya çalıştığıdır. pkk’nin açılım ortağı akp’ye “batıda sen, doğuda ben otoriteyim” mesajı verdiği anlaşılmaktadır!

    bu gerçeğin üzerinden atlayarak ve meseleye salt adli, idari, kolluk baskısı gibi kavramlar üzerinden bakarak,gerçeğin sadece bir bölümünü görmüş ve eksik çözümleme yapmış oluruz.

    akp ve pkk lice yorumunda ortak!

    iktidarın lice olayından sonraki tavrı da oldukça öğreticidir.akp sözcüsü hüseyin çelik lice’yi “çözüm istemeyen ulusalcıların işi” diyerek suçladı. pkk yöneticilerinden beritan dersim de, tıpkı akp gibi, saldırının çözüm sürecine vurulan bir darbe olduğunu söyledi!

    öte yandan olayın yaşandığı akşam akp’li bakanların twitter’da “diren çözüm” diye başlık açarak mesajlar yayınlamaları da oldukça çarpıcı ve öğreticidir.

    sonuç olarak hem akp’nin hem de pkk’nin “ortak” açıklamaları, abd’nin halk hareketini “hükümet istifa” noktasından “çözüme” taşıma gayretiyle uyumludur!

    pkk ve bdp’nin önce “hükümet adım at” kampanyasını başlatması ardından da aynı akşam lice olayından sonra “devlet halkı katletti” diyerek tabanını, liberal kesimleri,örgütsüz kitleyi parklarda “diren barış” hedefine yöneltmesi, akp’nin “diren çözüm” çabalarıyla uyumludur!

    çok açıktır: lice olayı, abdakp-cemaat-pkk dörtlüsünün haziran ayaklanması’nı açılım’la boğma girişiminin devamıdır!

    pkk’nin gezi politikası!

    pkk ve bdp’nin gezi konusundaki tutumlarını anımsamak da lice olayını çözümlenenin bir başka yoludur.

    hem pkk hem de bdp en başından itibaren taksim’de gelişen halk hareketine karşı çıktı. zira halk “hükümet istifa” diye bağırıyordu, oysa pkk ve bdp hükümetle masaya oturmuştu.

    zaten bdp grup başkanvekili idris baluken de taksim’de ulusalcılarla yan yana olamayacaklarını ilan etmişti. başbakan vekili bülent arınç bu açıklama nedeniyle bdp’ye teşekkür etmişti.

    peki ya sırrı süreyya önder? bdp’lilere göre önder, kişisel olarak eylemlere katılıyordu. hatta ilerleyen günlerde sırrı süreyya önder,gezi eylemlerine mesafe koyan,hükümeti yıpratamayacaklarını açıklayan ahmet türk’le de tartışmıştı.

    tüm bu süreçte yaşanan kırılma ise öcalan’ın “taksim’i ulusalcılara bırakmayın” mesajıydı. o ana kadar “gezi çözüme karşı” saptaması yapan öcalan, hakan fidan’ın talebi üzerine bdp’yi taksim’e girmeye çağırmıştı. böylece apo posterleri açılacak ve hem kitle alandan soğutulacak hem de erdoğan’a kürsülerde bunu diline dolama fırsatı sağlanacaktı!

    taksim’de alanlara çıkan pkkbdp’nin diyarbakır’da gezi’ye destek eylemine katılmaması aslında tezgahı tüm çıplaklığıyla açıklamaktadır.

    “gezi çözüme karşı” noktasından “gezi’ye çözümü dayatma”,“çözümle gezi’yi bölme”, “çözümle gezi’yi asıl hedefinden uzaklaştırma” siyasetinin asıl sahibi kuşkusuz pkk ve bdp değil,abd’dir.

    akp-pkk ortaklığı barış getirmez!

    son olarak bir noktaya daha değinmeliyiz:

    pek çok olay gibi lice olayı da göstermiştir ki,abd, akp ve pkk ile kürt sorunu gerçek anlamda çözülmez ve gerçek barış gelmez! çünkü abd’nin çözümü halklar yararına değil, kendi çıkarına uygundur ve bölgenin yeniden dizayn edilmesini, sınırların yeniden çizilmesini hedeflemektedir!

    dolayısıyla halk hareketinin “hükümet istifa” hedefine sarılmak, artık dünden daha acildir ve önemlidir!halk hareketi, türk’üyle, kürt’üyle, alevi’siyle, sünni’siyle, yani sistemin ayrıştırarak denetlemeye çalıştığı tüm bileşenleriyle geleceğine sahip çıkmalıdır, çıkmaktadır!

    mehmet ali güller - 30 haziran 2013 - aydınlık
34 entry daha
hesabın var mı? giriş yap