fallout 4

• şimdi burada çıkıp yapılmasın dersek linç ediliriz.
  
  ama başıma bir şey gelmeyecekse yapılmasın kardeşim. gördük fallout 3'ü. yapacağınız işin prodüksiyon giderlerini sikeyim. he keza new vegas'ı da gördük. hikayeye gel. bir oyun sırf fallout'u anımsatıyor diye, fallout alemindeki yan hikayelerinden hiç çaktırmadan kendine ana hikaye oluşturuyor diye, bir iki eski karakteri oyuna dahil ediyor diye güzel olmuyor işte.
  
  bir de ek görev çıkartmışlar da gazino açılıyormuş. vay amınakoyayım ! 80'ler ankarasında mıyız fallout dünyasında mıyız ? bir şeyi en iyi onu ortaya çıkaranlar yapabilir, anlayabilir, yansıtabilir. verseydiniz kaynağı asıl sahiplerine yaptırsaydınız ne olurdu şunları ? fallout online olur oynarım, neticede online'dır. fallout 4 olur yine oynarım, en nihayetinde günahıyla sevabıyla kaliteli bir oyun olacaktır. ama taşak kadar çocukken water chip aramış bir insana, hub'da saatlerce load üstüne load ile brotherhood üyesini kurtarmayı başardı diye sevinçten zıplayan insana şunları "işte bu da fallout" diye sunarsan küfür yemedik bir kulak arkan kalır.
  
  fallout bible'ı açıp okuyup ordaki iki faction'a ölümsüz adamlar verip kapıştırmak, fallout 2'den şehir apartıp makinaları sokup fantazi yapmakla olmuyor. fallout 3 konusunda konuşmak bile istemiyorum.
  
  hassasım fallout konusunda. daha vestel weezy döneminde sipariş ettiğimiz bilgisayar gelmeden abimin aldığı level dergisinde fallout verilmiş, bir de hakkında bir kaç oyun içi görüntüsüyle tanıtımını yapmışlardı da hikayesiyle falan, işte o zaman başladı fallout başta olmak üzere "post apocalyptic wasteland" sevdam. dergiyi karşıma alıp "hmm. uu. vaa" diye hayaller kurardım o ergenliğe ramak kalmış halimle. normal olarak o dönemin teknolojik şartları ve fallout'ın bir miktar hayal gücüne yönelik izometrik doğası da besledikçe besledi bunu. işin kötüsü çoğu post apokaliptik ortam keyif verdi ama, fallout'dan başka hiç birisi tatmin etmedi. şimdi ver grafiği ver gerçek gibi görüntüyü. daya "işte böyle görünecek" diye. e bana hayal bile kurdurmuyorsun şimdi oynarken. şöyle olsa böyle olsa diye üretmiyor beynim. moron gibi tuşlara basıyorum. olmuyor olmuyor işte böyle.
  
  demem odur ki; orijinal tasarımlar, şehir çizimleri, ana hikayeler, yan görevler, factionlar, sağa sola ulaşım mekanikleri, atmosfer vs. elinizin altında. bu kadar zor mu şunları kullanmak ?
  
  evet çok duygusalım, çok hassasım. mantıkla gelmeyin bana.