6 entry daha
  • şaka maka bizzat yaptığım ve yaptığım için dört köşe olduğum spordur. ayrıca bir milli takım oluşturulacaksa bana danışmadan adım atmamanızı da çok kibarca bir şekilde rica ediyorum.

    keeper/tutucu pozisyonu dışında takımımda her pozisyonu denedim. bir de snitch olmadım, herhangi bir takımdan bağımsız bir görev olduğu ve komik göründüğü için. ben katılmadan bir önceki sene kurulmuş, ilk defa benim oynadığım dönem turnuvalara katılmaya başlamış olan bir takımdı. ilk katıldığımız turnuvada* dört resmi maç yaptık, birini kazandık, ikisini öndeyken snitch farkıyla kaybettik, sonuncusunda ise bütün büyük turnuvalara katılmış bir takım elimize verdi, açık ve net. ama son maç hariç mücadelemizle daha ilk turnuvamızda karşı takımlardan büyük bir saygı kazandık ve bizim için çok önemliydi. bütün dönem haftada üç gün, ikişer saatten kan ter içinde kaldığımız antremanlar yaptık. koçumuz amerikan futbolu geçmişliydi, bu yüzden antreman programımız bir nebze o çizgide seyretti; bunun dışında sporun kendisi de amerikan futboluna benziyordu tabi.

    oyunla ilgili başlıca önemli kurallar ve noktalar ise;

    oyuncuların başlarında pozisyonlarına göre saç bantları olur. seeker/arayıcı sarı bant takarken, chaser/kovalayıcı beyaz, beater/vurucu siyah, keeper/tutucu ise yeşil saç bandı takar.

    topu elinde tutan rakibinize gövdesini hedef aldığınız ve görüş açısında olduğunuz sürece topu almak için veya engellemek için saldırabilirsiniz. oyunun en çok bu agresif yönü amerikan futboluna benziyordu.

    oyunun başlamasından önce bütün oyuncular kendi kalesinde kafalarını yere çevirir ve gözlerini yumar ki snitch kaçıp saklanacak zaman ve yer bulabilsin. bu arada toplar sahanın ortasındadır, "brooms up!" komutundan sonra hızlı olan topları ve avantajı alır.

    snitch olan adamın pantolonuna tıkıştırılmış bir çorap sarkar, çorabın içinde de bir tenis topu vardır. genelde adi, şerefsiz olan ve en büyük amacı hayatı arayıcıya zehir etmek olan snitch sahada süpürge üstünde olmayan tek elemandır. kapüşonlu veya pelerinli giyindiyseniz o eklentinizi başınıza geçirebilir, süpürgenize bastırabilir, tişörtünüzden çekebilir. sizin nihai amacınız da snitch'i oynayan adamı yere yapıştırma dürtünüze sahip çıkarak çorabı kıçından çekip almanızdır.*

    puan sistemi snitch yakalama söz konusu olduğunda farklıdır, çünkü kimse hakikaten uçup kaçamadığı için muggle quidditch'te daha az sayı atılır, bu yüzden de snitch'i yakalamak sadece 30 puan kazandırır.

    biz quaffle olarak havası hafif indirilmiş voleybol topları kullanmıştık. bludger olarak ise dodgeball denilen yakartop toplarından kullanmıştık, kolay seken, ama ağırca bir toptu.

    aklıma ilk gelenler bunlar.

    antreman örnekleri olaraksa hareket halindeyken paslaşma ve isabet oranını artırma çalışmaları yapmıştık. ondan sonracığıma, amerikan futbounda kullanılan pad'lerden kullanıp legal hücum ve atak alıştırması yapmıştık. bunun dışında hızımızı ve enerjimizi artırmaya yönelik klasik çalışmalar da yapmıştık.

    bir de özel olarak bludger freeze tag adlı, bizim takımdaki oyunculardan birinin başka bir oyunla birleştirerek icad ettiği bir antreman çeşidimiz vardı. şöyle ki, kişi sayısına bağlı olarak iki ya da üç vurucu seçiliyor, ellerine bir ya da iki bludger veriliyor. kalan bütün oyuncular bludger'lardan kaçıyor, bludger'la vurulan donuyor; ancak pas atılan quaffle'ı havada yakalarsa çözülüp oyuna devam ediyor, oldukça verimliydi. bu arada quaffle 10 saniyeden fazla tek bir kişide kalamıyor. antreman bütün kovalayıcılar donduğunda veya verilen süre içinde vurucular bütün kovalayıcıları donduramadıysa bitiyor.

    takımımın adı okulun* maskotu şövalye olduğu için nearly headless knights idi. onlar dışında aklımda kalan yaratıcı başka bir takım ismi ise badassilisks idi. bir de ayıptır söylemesi başka çoğu takım bildiğimiz süpürgelerle oynarken bizim takımda okulun hibe ettiği parayla alınan, en iyi kalite gerçek replika quidditch süpürgeleri vardı, tadına doyamadım.

    burada sanırım 2011 yılında yapılmış olan dördüncü quidditch dünya kupası üzerine, oyunun orijinini ve genel olarak kurallarını da çok şahane anlatan bir kısa belgesel görebilirsiniz. dönemin başında takıma oyuncular yavaş yavaş toplanırken bize bu videoyu izlememizi tavsiye etmişlerdi, ki gayet de açıklayıcıydı. ama uyarmam lazım, amerikalının "dünya kupası" anlayışı genel olarak amerika birleşik devletleri'ndeki takımların oynadığı bir organizasyon oluyor.

    şurada da biricik takımımın ben gittikten sonra çekmeye karar verdikleri* nearly headless knights'ı tanıtıcı videosunu bulabilirsiniz.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap