fevziye
-
büyüdüğüm mahallede bu isimde bi nene vardı. yalnız öyle böyle değil, tam sözlük yazarı olabilecek bir insandı. çok oldu öleli. ama sanki bana hâlâ sözlükte yazabilecek biri gibi geliyor. o ne temsiller, o ne kafiyeler, o ne şairane söylemler... örnek olması açısından bir hadisesini nakledeyim; benim birader mutfakta farecilik oynuyordu, nene bizdeydi. biraderimin adını sordu anneme, annem "mutfak faresi" dedi. kadın yaşlı, kulağı ağır işitiyor... "ne mistafa mı?" dedi, ne kadar üsteledikse de mutfak faresi kelimesini kendisine anlatamadık, o bu sırada "mistafa gir goynuma sür safa" dizesini dizmişti bilem. nası yazar düzer ama?
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap