• bir çok insanın yaşamla ilgili kaygılarından dolayı ortaya çıkan istektir.

    pekala şöyle desek;

    daha keyifli yaşamak için para kazanmak güzel birşey, daha çok albüm alabilmek, sinemaya gidebilmek, müzik, sinema ve diğer sanatsal içerikler için daha büyük hardiskler almak, bilgisayarlar almak, yurt dışına çıkıp güzel kültürlerle tanışmak, yaptığınız sanata, meslek koluna yatırım yapmak, ev, araba v.s. peki.

    keyifli yaşamak veya yaşatmak için bu çile çekilir bunu anlarım, peki son yıllarda daha da çoğalan "geleceğini garantiye almak" saçmalığı nedir? -evladım memur ol, şu ol, bu ol gibi sözler ile büyütülen bir nesilden bahsediyorum arkadaşlar! neden bu çocuklara şu denmedi? -evladım ben arkandayım, kararlarında yardımcı olabilirim ama seni birşey olman için zorlayamam.

    hayatını sadece garantiye alabilmek içgüdüsüyle büyütülen insanlar, bilimin, sanatın, yaşamın tadını çıkartmanın lezzetini hissedemezler. çünkü o daha çocukken ne olacağına çevresinde ki büyükler karar vermiştir, zaten yaşam dediğin nedir ki? memur olsun, evlensin, çocuk yapsın, ölsün..

    o kadar komiktir ki, babalar hangi ideolojiye sahipse çocukları da o ideolojiye sahiptirler, bunu çok kötü birşey olduğu için söylemiyorum fakat bazı babalar vardır ki, çocuğu gençliğe adım atarken gayet demokrat bir şekilde sohbet eder, istediğini yapabileceğinden bahseder fakat tam tersi de çoktur bu ülkemizde.

    konuyu çok dağınık anlattım afedersiniz. son söz şöyle bitmeli bence:

    "geleceğini güven altına almak" tan bahsediyorlar, şuraya kapak at, buraya kapak at diyorlar. peki.. şöyle söylesek;

    sen kimsin? geleceğini güvenceye alıyorsun, tanrı'mısın?
    sen cebini güvenceye alıyorsun, geleceğin tanrı'nın elinde...
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap