2001 entry daha
  • cok doldum. mumya icerisinde kapana kisilmiscasina sikildim, nefes almayi unuttum; icten, soyle bir kilo et yemis gibi olacagim kahkahalari unuttum. iki saniyede tolstoy'un romani ortasinda yapabilecegi tasvirleri yaptigimi sandigim anlamli bakislari unuttum. tutkuyu unuttum, ozlemeyi degil ozlemeyi ozlemeyi unuttum. sanirim ask'i ise yanlis anlamisim, insanligin son umitle yasam var denilen gezegene gelip tek su damlasina rastlamamalarinin yaratacagi hayalkirikligiyla yarisir bir hayalkirikligiyla hem de.

    bazen konusmayi unutuyorum mesela, elim yanlislikla bira siselerine carpinca hatirliyorum ses diye bir seyin oldugunu. tipki bu satirlar gibi; en anlamlisi bile curmum kadar yer yakabilecek sacma sapan harfler dizisi iste, o derece gereksiz. ciddi ciddi "neden bu kadar konusur bu insanlar? bu kadar enerjiyi sarfetmeye degecek ne var bu kadar etrafta?" diye sorup cevabini da anlayacagimi sanmadigim bir cok soru var aklimda.

    eskiden sayilari severdim ben. ta ki halen kayip mi degil mi anlayamadigim, sorgulayamadigim nicelikleri ifade etmeye baslayincaya dek bana. matematik sagolsun, icinde bulundugun boyutlar disindaki boyutlari anlamak imkansizdir diye yapistiriveriyor cevabi.

    asla veremeyecegin sozleri tutma derken bana bunu anlatmaya calisiyormus demekki. kendini asik sanarken kolay oluyormus bu tarz seyler. petrolun irak sinirinda bir anda kesilmesi turkiyede cikmamasi gibi; gidince, gogsunde huzur buldugunu dusundugun gunlerin sayisi bu denklemde her hangi bir sekilde etken olmaksizin, sozler bir anda gecerliligini yitiriyormus. ben neden boyle bir insan olamadim ki? insanlarin marjinal gorunmek adina astigi bir cok "basit" sey varken ben su unutmayi neden basaramadim arkadas? ertesi gun sen sakrak olabilmek icin kac aksam daha birer kucuk yuvarlamam lazim?

    kayiplar degil uzuldugum; bunlarin hesabini, uzaktan, birbirimizin yanindaymis gibi yaptigimiz gunler dort basamakli sayilari gectiginde biraktim ben. kendimi bencil sanardim sana karsi, oysa ask'in oldugu yerde ne isi vardi bencilligin? malesef kendi kendime kanitladigim teoremlerden biri de bu oldu. sana bu kadar kendimi kaptirmak kendime yaptigim en buyuk bencillik olmus, sonradan farkettim.

    kayiplar degildi uzuldugum; bir ilkokul ogrencisinin yasam suresi boyunca, asik oldugumuz insanin elini tutabilmek icin yaptigimiz sehirlerarasi yolculuklar uc basamakli sayilari astiginda artik "bir baskasi" tamlamasini unuttum ben. yalnizligim bunun senin icin dogru olmadigini kanitlayinca vazgectim ben de konusmaktan. hayatinda en cok deger verdigin insanin sozleri kumdan kale misali yikilip gidiyorsa, bu insanlar neden konusurdu ki hala?

    uzuldugum sey kayiplar degildi aslinda; soguk, hafif bulutlu, henuz yagmur yagmis bir sabahin gunesine bakiyor gibi ic gecirdigimde fotograflarina, biraktim sensiz mutlu olmayi ben. bilmezdim mesela boyle oldugunu, sen yokken, her yagmur yagdiginda yagmurun beni gulumsettigini farkedene kadar.

    kendimle gurur duymaliyim, seni yoklugumla da olsa mutlu etmeyi basarabildigim icin. kumdan kalelerinin yanibasina bir cin seddi yaptigimi farkedemedim. degil yedi ay, yedi sene dayanabilecek sozler soyleyebilecek kadar cesur oldugumu gormeni isterdim. hep nefret ederdin cunku, gucsuz olmamdan.

    sahi ya ben neye uzuluyordum? ne zaman yandi kirmizi guller?

    hoscakal alti bucuk sene...
4417 entry daha
hesabın var mı? giriş yap