3 entry daha
  • sevdigim, bayildigim bu sarkiyi çevirmek de istiyorum güzel türkçemize, yapabildigim kadar:

    i found my love in portofino (aski portofino'da buldum)
    perchè nei sogni credo ancor (çünkü hala hayallere inaniyorum)
    lo strano gioco del destino (kaderin tuhaf oyunu [bu tamlamayi çok seviyorum])
    a portofino m'ha preso il cuor (portofino'da kalbimi aldi)
    nel dolce incanto del mattino (sabahin tatli büyüsünde [bu tamlamayi da seviyorum, evet banalim])
    il mare ti ha portato a me (deniz seni bana getirdi)
    socchiudo gli occhi (gözlerimi hafifçe kapiyorum)
    e a me vicino (ve yanimda portofino'da)
    a portofino
    rivedo te (seni yeniden görüyorum)

    ricordo un angolo di cielo
    dove ti stavo ad aspettar (seni beklemekte oldugum gökyüzünün bir kösesini hatirliyorum)
    ricordo il volto tanto amato (o kadar sevdigim yüzünü hatirliyorum)
    e la tua bocca da baciar (ve öpülesi dudaklarini)

    i found my love in portofino (aski portofino'da buldum)
    quei baci più non scorderò (o öpücükleri bir daha asla unutmayacagim)
    non è più triste il mio cammino (yolum artik hüzünlü degil)
    a portofino i found my love (portofino'da aski buldum)

    burdan sonrasi ancak dalida'nin sarkisinda bulunan fransizca sözlerdir, ki konu asktan birdenbire evlilige, gökyüzü köselerinden nikah masasina, dalgali sahillerden dag evlerine kaymaktadir:

    il y avait à portofino
    un vieux clocher qui s'ennuyait
    de ne sonner que les matines
    quand portofino
    se réveillait

    (bir zamanlar portofino'da sadece sabahlari, çanini sadece sabahlari, portofino uyanirken çalabildigi için cani sikilan yasli bir çanci vardi)

    mais après cette nuit divine (ama o ilahi geceden sonra)
    on l'entendit sonner un jour (gündüz vakti çan çalarken duydular onu)
    même jusqu'aux villes voisines
    de portofino
    pour notre amour
    (bizim askimiz için çaliyordu, portofino'nun komsu köylerinde bile duyulan o çani)

    je vois le marié qui m'emporte
    vers le petit chalet de bois (beni küçük ahsap dag evine goturen kocami goruyorum)
    dont il me fait franchir la porte
    en me portant entre ses bras (beni kollarinda tasiyarak esikten atlatan kocami)

    a chaque fois qu'à portofino
    le vieux clocher sonne là-haut
    il chante notre mariage
    vers les nuages
    a portofino

    (orda portofino'da ne zaman yasli çanci çanini çalsa bizim evliligimizi bulutlara dogru haykirir, portofino'da)

    i found my love
    i found my love

    bu arada portofino "son liman" gibi bir anlama gelmektedir, ki bu da hos gelmektedir bana.
142 entry daha
hesabın var mı? giriş yap