7 entry daha
  • cevabını 2500 yıl evvel platon'un verdiği soru. dileyen okuyabilir. temelinde akıl vardır. platon'un konuyla ilgili bir vecizesini paylaşmakta yarar olacağını düşünüyorum. bence bu tür kavramların ne olduğu sorgulanırken, ne olmadığından başlamak daha makul. zira bilmediğimiz bir kavram hakkında yanılgıya kapılmamak adına, öncelikle "ne olmadığını" bilmemiz gerekir diye düşünüyorum. çok fazla uzatmayayım, platon şöyle der; "en büyük adaletsizlik adil olmayıp, kendini adil gibi göstermektir. adaletin önündeki en büyük tehlike adil görünmektir."

    bugün ülkemizde egemen olan organize cehalet, devletin içinde muazzam bir eşitlik ve adalet olduğu yanılgısındadır. bu cenahın çoğunluğu, cereyan etmekte olan olayların, kendi düşüncesiyle paralel olduğunu sanarak şahane bir özgüven duygusuna kapılmıştır. bu kişiler olagelen şeylerin gerçekten de tam olması gerektiği gibi, tam da kafasında kurduğu gibi gitmekte olduğunu düşünürler. aslında her şeyin bilinçaltına paravan bir basın tarafından mütemadiyen pompalandığından bihaberdirler. kafasında patlayan fikirlerin, kendi fikirleri olduğunu sanırlar. ama aslında zehirlenmişlerdir, her şey zahiridir. her şey, bir (1) adet oyları için kurulmuş yalanlardan ibarettir. işte bu durum, medyanın yönlendirdiği egemen cehaleti, "adil bir devlet"in içinde yaşadığına inandırmıştır. adaletin ve demokrasinin tam da böyle bir şey olduğu sanrısına kapılmalarına yol açmıştır.

    toparlamak gerekirse, özet; bir şeyin ne olduğunu anlamanın yolu, ne olmadığını anlamaktan geçer. bir kişiye mavi rengin ne olmadığını öğretmezseniz, ona sarıyı, yeşili, ya da kırmızıyı mavi diye yutturabilirsiniz. ihtiyacınız olan tek şey, ipleri elinizde olan bir medya ve mavinin ne demek olduğunu bilse bile asla konuşmayacak olan maaşlı görevliler olacaktır. medyayı zaten biliyorsunuz, maaşlı bademleri de siz bulun.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap