jon diebler

• 2012-2013 sezonu:
  
  tbl istatistikleri: pınar karşıyaka ile takım halinde yarı final. 31 maçta ortalama 27 dakika 11 sayı^* 3 ribaund^* 1 asist 1 top çalma, 11,73 verimlilik puanı.
  
  eurochallenge istatistikleri: pınar karşıyaka ile takım halinde fnal. 13 maçta ortalama 23 dakika 10 sayı^* 2 ribaund^* 1 asist 1 top çalma.
  
  kendisi en bir sevdiğim basketbolcu tipidir. basketbolu her şeyiyle iyi bilen, topun kıymetini bilen, sahada ne zaman ne yapılacağını bilen, yapılabilecek her şeyi de yapabilen, akıllı, sıfıra yakın hatayla doğru basketbol oynayan bir oyuncu. antrenmanlarda da maçlarda da inanılmaz çalışkan ve disiplinlidir. babasının ve iki abisinin de koç olduğu bilgisini de buraya iliştireyim. üçlük atmadığı zamanlarda çok göze batmıyor olabilir ve futbol taraftarınca fazla tutulmuyor olabilir. ancak bir maçta sadece kendisi izlense sürekli; top elinde değilken neler yaptığına bakılsa ya da top elinde geldiğinde bir an için durup en doğru karar nedir diye sorgulanıp sonra onun yaptığıyla karşılaştırılsa, daha net anlaşılır değeri. alemin en kral şutörü olmasına rağmen gözümde şutörlüğünden ziyade çalışkanlığı ve basketbol bilgisi ön plandadır. geçtiğimiz sezon pınar karşıyaka eurochallenge ve ligimizin en az sayı yiyen takımı olurken genel kanı olarak hiç düşünülmese de baş kahramanlardan biri bence kendisiydi. savunmasını hücumda yaptı. şöyle ki kendisini her zaman rakibin en skorer oyuncusu savunur taktik gereği çünkü koçlar skorer oyuncularına rakibin şutörünü savundurmayı severler faul problemine girmesin itiş kakışa girmesin fazla yorulmasın diye. ancak jon diebler avrupa'dan ziyade nba'de görmeye alıştığımız, o bir saniye yerinde durmayan ve o dip çizgi senin bu dip çizgi benim sürekli koşular yaparak rakibin savunma düzenini 3-5 saniyede bir bozan ve bireysel savunmacısını peşinde koşturmaktan bitap düşüren bir şutördür. o savunmacısı ki takımı hücuma çıktığında ellerini dizlerine koyup nefesini düzenlemeye çalışmakla geçirir bir sonraki hücumun yarısını. topsuz oyunu bu kadar iyi oynayan bir şutör her takım için bulunmaz bir değerdir. topsuz oyunu sadece yaptığı boş koşularla sınırlı değildir, bu özelliğini hücum ribaundlarıyla da taçlandırır ki sezonu %50'ler seviyesinde üçlük atıp her maç da en az 1 hücum ribaundu alan bir oyuncunuz varsa çok şanslısınız demektir. handikapları yok mudur, tabii ki vardır. bu kadar doğru basketbol oynadığı için, doğru basketbol sınırlarının dışına çıkılmaı gereken noktalarda göremezsiniz kendisini. örneğin bobby dixon reis gibi ulan yap çılgın bir şeyler de dönsün şu maç dediğiniz anlarda aramanız gereken adam jon diebler olmamalıdır. eurochallenge finalinin son hücumunun son saniyesinde topun elinde olması gereken adam olmadığı gibi. kimse de kendisine kızmadı tabii o gün. ki orada bile %50 ile üçlük sokan bir şutör olmasına rağmen o bomboş üçlüğü atmayıp potaya yaklaşmayı tercih etmişti daha garanti bir sayı olsun diye. tabii o heyecan ve adrenalin içerisinde pozisyonuyla beraber ritmini de kaybetmişti ve o şutu kaçırmıştı. kendince en iyisini denemişti fakat. her zaman yaptığı gibi. ki ben de bu yüzden çok severim kendisini. bir de çok da efendi düzgün bir arkadaşımız olduğu için. bir de ac/dc dinleyen bir adam olduğu için de severim fakat bu konumuzun dışında. önümüzdeki sezon da pınar karşıyaka'da olacak. çok daha başarılı bir sezon geçireceğini düşünüyorum.