9 entry daha
  • tiroid şeker bilmemne ıvır kıvır için tahlil yaptırırken "bu kreatinin niye yüksek lan bi nefrolojiye gideyim" dememle birlikte, bende var olduğunu öğrendiğim hastalık.

    ultrason filan çektirdim. ultrasonda böbrekler gayet sağlam ve daş gibi görünüyordu. hatta ultrasonu çeken adam böbreklerinde bişey yokmuş ki sen niye geldin dedi. sadece mesaneyi çekerken "yeterince tuvalete sıkışmamışsın" dedi. ben de çok tuvalete çıkamıyorum zaten dedim.

    neyse, böbrekler sağlam deyince öyle sevindim ki anlatamam. ta ki, ertesi sabah nefrolojiye tahlil sonucu göstermeye gidene kadar. tahlil sonuçları bok gibiymiş. böbrek yetmezliğin var dedi. ürik asit fazla, kreatinin fazla. henüz böbrek yetmezliğim çok başlangıç safhasındaymış. bu yüzden bana ilaç filan vermedi. tansiyonu şekeri tiroidi kontrol altına al dedi, diyete yönlendirdi. bir diyet verdiler, evlere şenlik. anasını satiim kilo vereyim aman sağlıklı besleneyim diye yediğim sebzelerin hemen hepsi yasak! karnabahar, ıspanak, mantar, bezelye, kuşkonmaz filan hep yasak. protein kaçağım olmadığı, diyabetli olduğum ve fosfor ve d vitamini eksiğim olduğu için eti yasaklamadılar. ama yağlı balıkları yemem yasakmış. kırmızı eti de haftada 2 kereden fazla yemem yasakmış. sakatat türü şeyler yemem yasakmış. yumurtayı haftada bir kereden fazla yemem yasakmış. günde 400 gr dan fazla yoğurt ve süt tüketmem yasakmış. onun dışında, kepekli ne varsa tüketmem yasak. yani normalde diyabetik diyette kepekli makarna, kepekli pirinç, tam buğday ekmeği filan yiyebilirken, böbrek yetmezliği diyetinde bunlar yok. tuzsuz beyaz ekmek yenecek sadece.

    ya bir türlü anlam veremiyorum, benim nasıl böbrek yetmezliğim olabilir ki? tamam eyvallah böbrek ve idrar yolları konusundan çok çektim. ama iyileşmiştim ben! ağrım sızım ve hiçbir şikayetim olmadan böyle bir teşhis konulması çok ağrıma gitti. sadece az işiyorum. o da hava sıcak, aşırı terliyorum diye düşünüyordum. ağzımın çok kuruması da şekerdendir zaten. yani bence öyleydi. son bikaç gündür içtiğim suyun haddi hesabı yok, 4-5 litre içmişimdir. ona rağmen, şöyle bir şırıl şırıl işemişliğim de yok. gerçi, üç günlük hayvani su tüketimim sonucunda ilk defa dün normal miktarda işedim. ama az yine de içtiğim suya göre.

    böbrek konusu beni çok yusuflatan konulardan birisi. sıkıntı çıkınca çok üzüldüm. üzülünce de tansiyonum çıkıyor. tansiyonumun çıkmaması lazım. tansiyonum üzülüp sıkılınca çıktığı için, tansiyon ilacı yerine prozac kullanıyordum. doktora gittim tabi öyle kafama göre diil. neyse işte, prozac hakkaten insanı hiç strese sokmuyor. bu sabah levent yüksel'in fırtınam şarkısı melodisiyle "yetmiyor, böbrekler yetmiyor" diye şarkı söylüyordum işerken. bi zil takıp oynamadığım kaldı amk sadfghgdfs

    bu arada, rüyalar hakikaten insanların sağlık sorunları hakkında fikir veriyor. kaç seferdir rüyamda kendimi işerken görüyorum. normalde böyle rüyalar sonrasında insan uyanınca çişi olduğunu farkeder, bende çiş miş hak getireydi.

    şöyle şarıl şarıl işemeyi özledim. du birazcık daha su içeyim.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap