13 entry daha
  • ya hani bir dizi vardı kapalıçarşı diye. orada erkan can, tam umutsuz anında nejat işler ona iyi bir haber verdiğinde "arkandan da öyle bir ışık geliyo ki" demişti. o aklıma geldi ilk görüşmemiz sonrası. ya elimi kolumu nereye koyacağımı, ne dediğimi ne yaptığımı hatırlamıyorum. bir insan bu kadar mı sevinir?

    işler kötüye giderken, ortada ne yapsam nasıl yapsam çırpınırken, biri çıkar yol gösterir ya, her şey iyiye gitmeye başlar o saatten sonra, işte tam o saat bu saatti işte. şimdiye kadar kurtulmak için çırpınışlarım pek fayda etmemişti. açıkçası, inanamıyordum da. hep böyle giderim sanıyordum. zayıflamak artık fiziksel görünümle ilgili değil, bildiğin sağlık meselesi benim için. rahat yürümek, daha az terlemek, tansiyondan yamulmamak demek. hani şimdiye kadar hep gördüğüm kıyafetlere, ayakkabılara "zayıflayınca giyerim" filan diyordum ama, hiç "zayıflayınca neye benzerim" diye düşünmemiştim. bunun hayalini bile kuramamak kadar acı bir şey yok aslında.

    bugün ben ilk defa "zayıflayınca neye benzerim, nasıl görünürüm" diye düşündüm. sanki hiç hastalığım, sıkıntım yokmuş gibiydi. bu hayali bana kurdurdu ya, inanın zayıflamak kadar güzel.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap