5 entry daha
  • 32 kısım tekmili birden türkiye’nin enerjiyle sınavı

    türkiye, 2012 yılında yaklaşık 120 milyon ton petrol eşdeğeri enerji tüketen ve enerji talebi hızla artan bir ülke… ama bu talep artışı, ne yazık ki sağlıklı değil ve ülkemizin dışa bağımlılığını sürekli arttıran bir nitelik taşıyor. enerjide (birincil enerji tüketiminde) dışa bağımlılığımız % 72 (2000’de % 67, 1990’da % 48).

    enerji tüketimimizde en çok kullanılan 2 enerji kaynağı doğal gaz ve petrol… 2012’de tükettiğimiz enerjinin % 35’ini doğal gazla, % 26’sını petrolle karşıladık[1]. ve her ikisinde de neredeyse tamamen dışa bağımlıyız (petrolde % 92, gazda % 98). 2012 yılında, ülkemizin toplam ithalatının dörtte birinden fazlası enerji kaynakları ithalatına ödendi. toplam 60.14 milyar dolar. bunun yaklaşık 55 milyar doları petrol ve doğal gaza, geri kalanı ithal kömüre ödendi…

    enerjide dışa bağımlılığımızı sona erdirmeden; ekonomide, dış politikada bağımsız olmamız ve güvenlikte olmamız mümkün değil… yani mevcut enerji politikası temelden yanlış ve bu politika kesinlikle sürdürülebilir değil… yerli ve yenilenebilir kaynaklarımız ise atıl bekletiliyor![2]

    enerjideki bu aşırı bağımlılığın bir diğer boyutu var ki o da en az bir bu kadar tehlikeli… o da petrol ve gaz ithalatında çok yüksek oranda bağımlı olduğumuz ülkelerle olan dış politik ilişkilerimizin giderek gerilmekte olması… erdoğan – davutoğlu pilotajında, ne yazık ki enerji güvenliğimiz pamuk ipliğine bağlı…

    füze kalkanı, patriot, suriye...

    biraz daha açalım: enerji tüketimimizde, 2012 yılında % 26 oranında katkı sağlayan petrolün % 92’sini ithal ederken; bunun % 41’ini iran’dan, % 16’sını ırak’tan, % 12’sini rusya’dan aldık. toplamı % 69… doğal gazın % 98’ini ithal ettik ve bunun da % % 58’i rusya, % 18’i iran’dan. toplamları % 76!

    toplamda bu denli yüksek oranda bağımlı olduğumuz ülkelerle olan dış ilişkilerimizin kaygı veren ve giderek gerginleşen boyutu temelinde bir analiz yapmakta yarar var.

    ilk temel sorun, malatya’ya yerleştirilen füze kalkanı… ikincisi, çeşitli illerimize yerleştirilen patriot’lar… ve nihayet, müslüman kardeşler’le ittifak temelinde geliştirilen, saldırgan suriye politikası… bunların her biri, ağırlıklı olarak petrol ve gaz ithal ettiğimiz üç ülke (rusya, iran ve ırak) tarafından tehdit olarak algılanıyor ve giderek artan ses tonlarıyla protesto ediliyor. ve bu tepkiler, zaman zaman açıktan tehdide dönüşüyor. iran, türkiye’nin sadece suriye değil, mısır’a yönelik politikasından da büyük rahatsızlık duyuyor. ırak hükümeti ise, kendi hükümranlığını tanımayan, ırak’ın iç politikasına müdahale eden, kırmızı bültenle arama emri çıkarılan haşimi’yi barındıran akp uygulamalarına ayrıca öfkeli… bu nedenle yıllarca emek verip, (bir zamanlar[3] devlet kuruluşu olan tpao tarafından) kazanılan bir ihalemizi de iptal ettiler (9. blok). diğer dördü de (mansuriye, badra, missan, siba)aynı akıbete uğrayabilir.

    rusya, iran ve ırak’ın tepkilerine örnek mi gerekiyor?

    birkaçını anımsayalım:

    putin, 3 aralık 2012’de türkiye’yi ziyaret ederken, patriotlar’la ilgili olarak; “suriye’nin türkiye’ye saldıracak durumda olmadığını” vurguladıktan sonra, çehov’dan ünlenen sözlerinden bir alıntı yaptı: “ilk sahnede duvarda bir silah asılıysa, o silah son sahnede patlar”…

    iran meclisi dış politika ve ulusal güvenlik komisyonu başkanvekili ibrahimi, “füze kalkanı sistemi nato adı altında israil için yapılıyor. bu türkiye’nin bir sorunudur. saldırıya uğradığımızda kendimizi savunmamız doğaldır” açıklamasını yaptı (12 aralık 2011). ibrahimi, “olası saldırıda, türkiye’deki füze kalkanı sisteminin hedef alınmasının iran’ın doğal hakkı olduğunu ve bunu kesinlikle yapacağını öne sürdü. ibrahimi, “silahlı kuvvetlerimizin bu sisteme karşı önceden üzerinde çalışmış plan ve taktikleri var” dedi.

    iran savunma bakanı vahidi, "patriot füzesi yerleştirmek türkiye'nin güvenliğine katkıda bulunmaz. bu türkiye'nin kendi güvenliğine zarar verir" açıklamasını yaptı (22 aralık 2012). rusya dışişleri bakanı sergei lavrov da yaptığı açıklamada (21 aralık 2012), “suriye'den gelebilecek olası bir füze saldırısına karşı türkiye'ye yerleştirilecek patriot'ların asıl hedefinin iran olduğunu” öne sürdü.

    iran islami şura meclisi ulusal güvenlik ve dış siyaset komisyonu sözcüsü nakavi hüseyni, “patriot füzelerinin suriye sınırına yerleştirilmesinin, bu ülkeye karşı savaş ilanı anlamına geldiğini bunun bölgesel bir savaşla sonuçlanacağını” ileri sürdü (25 kasım 2012). hamaney’in üst düzey yardımcısı ali ekber velayeti “suriye, sert direniş siyasetinde önemli bir rol oynamaktadır. bu bağlamda suriye’ye yapılacak bir saldırı, iran’a ve müttefiklerine yapılmış sayılacak” dedi (26 ocak 2013).

    iran genelkurmay başkanı hasan firuzabadi, suriye'ye yapılacak herhangi bir askeri operasyonun sonuçlarının bölgenin ötesine geçeceğini ve israil'in yanmasıyla neticeleneceğini söyledikten sonra ekliyor: "abd, ingiltere ve diğer müttefikleri, suriye'ye ve bölgeye ordularını göndererek, kayıplar verecektir" (29 ağustos 2013). zira öyle algılıyorlar ki bu “vekaleten savaş”ın (proxy war) asıl hedefi iran’dır. öyledir de…

    gelelim ırak’a… 28 şubat 2013’te, abd’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından csıs’te konuşan ırak temsilciler konseyi dış ilişkiler komitesi üyesi yasin macit, erdoğan ve davutoğlu’nun adlarını anarak, bu ikilinin ırak’a yönelik politikalarını “çok tehlikeli gelişmeler” olarak nitelendiriyor. iki konunun altını çiziyor. ilki, davutoğlu’nun ırak’ta seçimlere giren partilerden biri olan el-ırakiyye için “el-ırakkiye listesi benim konutumda oluşturuldu” biçimindeki sözleri… bunun açıkça ırak’ın iç işlerine müdahale olduğunu belirtiyor. ikincisi ise gene bu ikilinin “ırak merkezi hükümeti, kürdistan bölgesel yönetimi’nin türkiye üzerinden petrol ihracatını önleyemez” biçimindeki açıklamaları… bilindiği gibi ırak petrol ve doğal gazı, ırak’ın hangi bölgesinde üretilirse üretilsin, tüm ırak halkına aittir. ve ırak anayasası uyarınca (111 ve 112. maddeler), yalnız ve ancak merkezi hükümet tarafından ihraç edilebilir. elde edilen gelir ise bölgeler arasında, daha önceden belirlenmiş oranlara göre paylaştırılır (% 17’si kuzeye). ayrıca mevcut ırak yasaları (101 ve 272 sayılı yasalar), petrol ve gaz (ürünler dahil) ithalat ve ihracatında, merkezi hükümete bağlı somo’yu yetkili kılıyor. ama “bizimkiler”e vız gelir. hikmetlerinden sual olunmaz… anayasa da onlar, yasa da… ne derlerse o! türkiye bitti, şimdi sırada bölgeye ve daha sonra dünyaya çeki düzen vermek var.

    ırak’ın enerjiden sorumlu başbakan yardımcısı hüseyin şehristani: “kuzeydeki bölgesel yönetim, üretilen petrolün önemli bölümünü, yıllardır merkezi hükümete vermeden yasa dışı yollardan (türkiye ve iran üzerinden) ihraç ediyor. kaçak olarak ihraç ettikleri bu petrol, tüm ırak halkınındır” açıklamasını yapıyor. şehristani’ye göre, “kaçak” olarak ihraç edilen petrolün değeri, 2008 ve 2009’da toplam: 1 milyar dolar, 2010’da: 2.1 milyar dolar, 2011’de 3.54 milyar dolar olmak üzere toplam 6.64 milyar dolar![4]

    bugüne dek kamyonlarla süren bu “ticaret” yakında ırak’ın kuzeyinden döşenen yeni petrol ve doğal gaz boru hatlarıyla, türkiye’ye ihraç edilecek… şehristani; “türkiye, kuzey ırak petrolünü dünyaya ulaştıracak bir boru hattına destek vermekten vazgeçmezse, merkezi hükümetin de türk şirketleri engelleyeceğini” söylerken, “türk hükümetinden net bir taahhüt istediklerini” belirtti (15 kasım 2012). buna karşın, söz konusu petrol boru hattı neredeyse habur’a ulaştı bile… ırak’ın hükümranlığını hiçe sayan bir biçimde, bu “iş” hızla gelişiyor! ırak’ın kuzeyinde tpıc şirketi üzerinden, abd’li exxon’la birlikte ırak hükümetini iyice karşımıza alan “projeler” geliştirilmekte ısrar ediliyor.

    “etraftaki ülke” hangisi?

    işin daha da vahim yanına gelince; bugüne kadar kamyonlarla yapılan ve yakında boru hattı ile daha yüksek hacimlerde yapılmak istenen bu “ticaret”, bir yandan da “bağımsız kürdistan”ın adım adım oluşmasına parasal kaynak sağlıyor! somut örnek mi gerek? verelim… o kadar kendilerinden eminler ki, necirvan barzani time dergisinin çanak sorusunu açık açık yanıtlamaktan çekinmiyor: tıme sormuş: “bugün bağımsız kürdistan’a her zamankinden daha yakın olduğunuzu söyleyebilir miyiz?”. necirvan yanıtlamış: “ben inanıyorum, evet, çok iyi bir şans yakaladık. fakat aşılması gereken birçok da engel var. bağımsız kürdistan için, etrafımızdaki ülkelerden en az birini ikna etmemiz gerek. onları ikna etmeden, bunu yapamayız. denize çıkışımız olmadığı için, ikna edilmesi gereken bölgesel bir ortağa ve bunu uluslararası planda destekleyecek bir büyük güce gereksinim var. şu anda ihtiyaç duyduğumuz şey ise ırak içinde ekonomik bağımsızlık.” (21 aralık 2012; time world).

    denize çıkışı sağlayacak “etraftaki ülkelerden biri” hangisi acaba? bu “ticaretin” ırak tarafında kimleri zengin edeceği belli… peki ya o “etraftaki ülkede” (hangi ülke acaba?) kimler var? (ister istemez dilime bir tekerleme takılıyor: “bir bilmecem var çocuklar”. “haydi sor, sor”…)

    hayırlı işler!

    türkiye, enerji ithalatına her yıl artan miktarda ödeme yapıyor (2002’de 9.2 milyar dolar, 2012’de 60.14 milyar dolar). petrol ve gazda % 70 ve üzerinde bağımlı olduğu üç ülkeyle, giderek gerginleşen ve restleşmelere varan bir dış politika süreci yaşıyor. ne uğruna? türkiye’yi ve bölgeyi “ihvanlaştırma” ve yeşil petro-dolarlar uğruna… abd’nin meşhur “yeşil kuşak” projesi bu olsa gerek! biz doğru anlayamamışız… jeton şimdi düştü…

    necdet pamir

    ögretim görevlisi / bilkent üniversitesi

    chp enerji komisyonu başkanı

    odatv.com

    [1] 2013 ağustosu biterken, enerji bakanlığı web sayfasında hala en güncel veri olarak 2011 yılı verileri yer aldığından, bu değerler bp’nin 2013 raporundan alınmıştır!

    [2] henüz devreye alınmayan yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızla birlikte, enerji verimliliği alanında yapılacak iyileştirmelerle, 2012 yılı elektrik tüketimimizin (241 milyar kilowatt-saat) 3.5 katı (mevcut) kaynağımız atıl durumda…

    [3] 11.06.2013 tarihli ve 28674 sayılı resmi gazetede yayımlanan, 30.05.2013 tarihli ve 6491 sayılı “türk” petrol kanunu ile tpao’nun devlet adına arama ve işletme yapma hak ve yetkisi kaldırıldı!

    [4] http://www.uslaboragainstwar.org/…icle.php?id=26727

    kaynak: http://www.odatv.com/…8131200#.uigggdo9f4i.facebook
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap