6 entry daha
  • ortadoğunun ve afrikanın bilimum sömürge ülkesinin "şanslı" bebelerine imrenmemiz gerektiğini hatırlatan kurs. geçenlerde bir geziyorum görüyorum belgeselinde yalınayak ama çok şanslı bir hintli genç kız sular seller gibi ingilizcesini konuşturuyordu da sunucu çok şaşırdıydı, "mecbuur" dedi turistlere bir şeyler satıp aç kalmamak için öğrenmiş. yatkınlığı da çoktu zannedersem bebeklik döneminden olmalı.

    yalnız avrupa ülkelerinde bu değerli bilimsel yaklaşım pek benimsenmiyor nedense . onlar önce "anadillerini"( bkz. anadil: başka bir ülkenin dili değil) öğretip çoğunlukla ilkokul ya da ortaokulda yabancı dile giriş yapıyorlar. o da "yabancı dil " olarak. bakıyorum da türk zannettiğiniz türkiye'de yaşayan tüm sülalesi türk olan anneler bu olayı anadil öğrenmek olarak yorumluyorlar, demek ki kendileri cripto-ingiliz olmalı ya da kafaları karışmış.

    çocuğunu 6 ay bile emziremeyip ( bkz: anne sütü: anadil yabancı dil bir yana, bir bebeğin en büyük istihkakı olan evrensel ana sütü), "kendini gerçekleştirmek" için iş hayatına uçarak dönen modern ve bilinçli annelerin, kazanmış oldukları paralarla en hayırlı işi yapıp bebeklerinin doğru aksanla ingilizce öğrenme çabalarına yatırım yapması her zaman gözlerimi yaşartmıştır helal olsun! ayrıca tıpkı afrika-ortadoğu ülkelerindeki sömürge okullarında süper ingilizce öğrenmiş çocuklar gibi hayatta başarıdan başarıya koşup ülkelerini en müreffeh uygarlık düzeyine çıkaracaklarını bilmek de çok mutluluk verici olmalı. sayelerinde minik terlikler preschool, high hopes anaokulu united gibi muhteşem eğitim yuvaları pıtrak gibi her köşede biterken, bizler de next level sitesi, summer garden cadde konutları gibi level atlatan yerlerde yaşayıp, everybody's nişantaşı pazarı gibi yerlerden alışveriş yapar olduk, çağ atladık bir nevi. artık araplar düşünsün bundan böyle!
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap