24 entry daha
  • aylak bakkal steaklerini tartare'mış atasözündeki ünlü fransız yemeği. bunu sevenler şunları da sevdi

    çiğ kıyma, dana carpaccio, çiğ köfte.

    fransızların en sevdiği yemeklerden biridir. ben başta ön yargıyla yaklaştım ulan çiğ kıyma yenir mi diye, çünkü görüntüsü aynı kasapta iki kere çektirilmiş çiğ kıymaya benziyor uzaktan. fakat işin aslı öyle değil.

    et çiğ orası doğru ama doğru düzgün yapılırsa güzel olan bir yemektir. özenip evde yapmaya kalkarsanız büyük ihtimalle beceremeyeceğiniz bir yemektir. belirli tatların çok iyi bir şekilde dengelenmesi gerekir. aldığınız etin (dana) çok iyi kalitede ve taze olması gerekir. hazır kıymayı alıp üzerine yumurta kırarsanız olmaz. çamur gibi olur. çok fazla sos koyarsanız da olmaz. kaliteli malzeme kullanmalısınız. dijon hardalı olmalı, kapari olmalı, eti kesen bıçağın iyi kaliteli olması lazım. kıyma değil, eti bıçakla doğramanız lazım.

    tabasco, worchestershire sosu, kapari, deniz tuzu, kara biber, dijon hardalı, soğan, maydanoz, yumurta bunları çiğ etle karıştırıyorsunuz ortaya çıkan yemeğin adı steak tartare oluyor. bazıları yemeği tatar mutfağına yakıştırsa da aslında tatarlarla tatar ramazanla bir ilgisi yok. roke tatarları yapmış bu yemeği. roketatar...şaka. aslında steak a la tartare'ın yani tartare sosuyla servis edilen steak anlamına geliyor ismi.

    şimdi bu yemek şöyle gözükürse yenir.

    fakat şöyle veya şu şekilde olursa yenmez.

    bunu burada nusr-et'te söyleme gafletinde bulundum, hiç tavsiye etmem.

    çiğ ette bakteri ve parazitin kolay üremesi nedeniyle sağlık kaygılarından dolayı çoğu ülkede popülaritesi azalmış bir yemektir. insanız zaten doğal tepki olarak tiksinmemizin sebebi belki de bundan olabilir. o yüzden belirli hijyen koşullarının sağlandığından emin olmadığınız yerlerde tüketmemeniz gerekir.

    bir takım arkadaşlar yazmışlar e.coli ve salmonella olayı nedir. nasıl oluşmuyor, fransızlar nasıl müsade ediyor buna diye. dediğim gibi, önemli olan hijyen koşulları.

    dünya sağlık örgütünün raporu var bu konularda. eğer hijyen koşullarına uyuluyorsa bir problem oluşmadığını söylüyor.

    yine de hijyen koşullarına uyulsun uyulmasın, hamile kadınların veya bağışıklık sistemi zayıf insanların yememesi önerilen bir yemek. yapıldıktan sonra 1 saat içinde tüketilmesi gerekiyor.

    arapların kibbeh nayeh dedikleri yemeği andırıyor. ermenilerde chee kufta, bizde çiğ köfte hepsi aynı riskleri taşıyor. bazıları karışıma limon sıkıyor, meksikalılar lime sıkıyorlarmış. bunların da bakterileri öldürmede etkili olduğu söyleniyor. ben zaten çiğ köfteyi bilinçli veya bilinçsiz hep limon sıkarak yerdim. ayrıca yumurtanın da çok taze olmasında ve kaynağının belli olmasında fayda var. eti bakterilerden kurtarmanın bir yöntemi kaynayan suya atıp 30 saniye tutup çıkartıp tekrar soğuk suya tutmak.

    yemezseniz çok fazla bir şey kaybetmezsiniz. ama iyisini bulursanız ve çiğ ete meraklıysanız yiyin derim. sonradan gurme olmak iyi bir şey değil neticede. risk var mı var ama arabaya bindiğinizde de risk var diye bir geyik daha ekleyeyim buraya. ha midye dolma kokoreç filan yiyorsanız zaten hiç düşünmeyin o riskin zaten mislini alıyorsunuz.

    bir de bir arkadaş yazmıştı galiba bunu yanlışlıkla sipariş ettim filan diye. belçika'da ve bazı ülkelerde bunun adı menüde filet americain diye geçiyor. yanlışlıkla sipariş etmeyin diye şey ettim.
77 entry daha
hesabın var mı? giriş yap