94 entry daha
  • (bkz: ocakbaşında içen amcalara polis terörü)

    ya yemin ediyorum bi siktirin gidin, artık bıktım bu mağduriyet mavralarından. 3 yıldan başlıyormuş bir de. ahahah yapma ya, peki türban hazretleri yolda beni gördü ve beğendi benimle evlenmek istedi(?) ve ben de kendisini beğenmeyip, yol verdim o da dahil mi buna?

    şu cür'ete bakar mısın ya, şu an işimin gücümün arasında sırf sinirimden entry giriyorum. kpss'de, öss'de aranmadan sınava girince, trafikte durdurulup üfletilmeyince bunlar kendilerini iyice bi ayrıcalıklı bellediler herhalde. siz kimsiniz bacım? bana bi anlat ya, seni mekanına almamanın cezası hangi 3 yıldan başlıyor? biletix'in sitesinde "lütfen not edin" kısmında şöyle yazar bak;

    "organizasyon firması etkinlik için uygun görmediği kişileri, bilet ücretini iade ederek etkinlik mekanına almama hakkına sahiptir."

    bu da üç yıl o zaman. hatta beş yıl, bu direkt tipine göre adam kayırmaca.

    bu hanımefendiler zannediyorlar ki, artık devir bizim devrimiz. herkes bizi tanıyacak, herkes bize saygı duyacak, herkes bizim köpeciğimiz olacak. bak yavrum, kimse senin başörtüne karışma hakkına sahip değil. tatlısu solcusu gibi, "üniversiteye girmesinler" yea demedim ben hiçbir zaman. hayatım boyunca kamuda, okulda her yerde örtünme haklarının olduğunu savundum. fakat şimdi gelip, kendilerini böyle bi imtiyazlı görmüyorlar mı deli oluyorum. ulan benim ev sahibimin türbanlı karısı, kızkardeşim beni ziyarete geldiği zaman soyisimlerimiz tutuyor mu diye kimlik sormaya kalkıyor o zaman bi sikim olmuyor? gelip evime çöp tenekesinin içine kadar bakmaya çalışıyor bi şey olmuyor. ulan içanadolu yobazı diye bir gerçek var adam hala gelmiş mağduruz diyor. ben çalıştığım kamu kurumunda her hafta sikeeeeee sikeee cumaya gidiyorum, soğukta abdest alıyorum istemeye istemeye. çorabını haftada bir kez bile değiştirdiği kesin olmayan adamın ıslak ayaklarıyla bastığı yere alnımı sürüyorum. hiç o zaman ağzınızı açmıyorsunuz. "kılma yea zorla mı" diyenin de ağzını sikerim. zorla kardeşim. bu memlekette zorla. babaannemin cenazesine gitmek için izin istediğimde, beni zorla "sarı sendika"ya üye yapanlara hiç ağzınızı açmıyorsunuz. bir tane çocuk var hasan ferit gedik diye, 3 gündür adam gömülemiyor lan. cenazesi mahallesine sokulmuyor. hiç sesiniz çıkmıyor bunlara. daha 19 yaşındaki bebeyi tekmeleye tekmeleye öldürdüler, faili belli değil o bile 3 yıldan başlamıyorken sen kimsin lan bana bi anlat ya? trt'de adamın biri çıkıp hamile kadının sokakta yürümesini estetik bulmadığını beyan etti, rtük hazretleri de olay münferittir; ifade özgürlüğüne girer. türban reisler kusura bakmayın o zaman, benim estetik algımda da, kafasında şahin yuvası gibi bir şey taşıyan insanlara yer yok, kara çarşafa yer yok. başörtüsüyle benim hiçbir sorunum yok, olamaz da zaten. ama götüne roberto cavalli tangayı giyip, kafasına da marc jacobs gözlüğü takıp, bir elinde 2,5 milyarlık telefon, bir elinde 100 milyarlık cip anahtarı, yüz göz desen ilkokul çocuğunun boyama kitabına dönmüş tiplere hayatımda asla yer vermem. sen nasıl, "ayilemisle latte keyfhi" minvalli paylaşımlar yapmaya gittiğin kafede benim gibi ayyaşı görmek istemiyorsan, ben de;

    "ince kıyım salataya,
    ince uzun galata'ya,
    iki 't'li attila'ya,
    tek 'y'li süreya'ya"

    minvalli paylaşımlar yaptığım mekanda cep telefonu melodisi "sevdiiiim seni maaabuduma, caağaaanan diye sevdim" olan insanları görmek istemiyorum. bırakın da, hayatta sizin bulunmadığınız ortamlar da olsun.

    kedileri sevmiyorum ama muhatap da olmuyorum. siz de benim için öylesiniz bunu unutmayın. sizi hayatıma sokmama hakkım dibine kadar var kimse kusura bakmasın. ve o kafe'nin de var. ne zaman ki, senin iftar yemeği düzenlediğin restoranda yan masanda rakı içmeme izin verir bu sistem, o zaman tartışırız.

    karalanmaya çalışıldığına inandığım, adını hayatımda ilk kez duyduğum işletme.
70 entry daha
hesabın var mı? giriş yap