10 entry daha
  • nerede görürsem göreyim, daima maynard james keenan'ın sesiyle okuduğum bir adet deyiş, bir adet özdeyiş, bir adet küçücük-fıçıcık-içi-dolu-turşucuk, bir adet pazardan-aldım-bir-tane-eve-geldim-bin-tane hadisesi...

    doğrudan adı anılarak referans verildiğini söylemek imkansız olsa da george carlin'in varoluş yaklaşımında da izleri görülebilir bu az ama öz bilgece deyişin;

    «eğer hepimiz bir yıldızın merkezinden geldiysek, her birimizin atomları da o yıldızın merkezinden gelmiş demektir... o halde hepimiz aynı şeyiz. bir kola makinası veya bir izmarit de, o yıldızın atomlarından yapılmıştır. hepsi de sizin ve benim gibi binlerce kez dönüşüme uğramıştır. bu yüzden, o dışarıdaki şey benim. peki o zaman bunda korkulacak ne var? aradığımız teselli nedir? hiçbir şey... korkacak bir şey yok, çünkü her şey biziz.»

    bu sebeple, ister fiziksel evren normlarında konuşuluyor olsun, isterse varoluş metafizik boyuta dayandırılıyor olsun, "as above, so below" varılacak ortak bir çıkarım halini alıyor.

    mesela ben, «evren ben'dedir, ben ise evren'deyim.» diyorum. allah'ın ruhunu bir nefes gibi taşıdığına inanan bir tasavvuf ehli ise "allah ben'dedir, ben ise allah'tayım.» diyor. ve en kutsal olanın "evrensel erdemlere bağlılık" olduğuna kanaat getirebilmişsek eğer, olanca farklılıklarımıza rağmen hepimiz, ortak bir zeminde rahatlıkla anlaşabiliyoruz.
114 entry daha
hesabın var mı? giriş yap