7 entry daha
  • kathleen turner'ın izleyiciyi soluksuz bıraktığı, william hurt'ün performansının hakikaten çok iyi olduğu ve gençliğinde böyle bi yetenekken, devamında nasıl sıçıp da bir robert de niro olamadığını düşündüren 1981 yapımı lawrence kasdan filmi. dahası, kısacık iki sahneden ibaret olsa bile, mickey rourke'ün varlığı filmi daha da değerli kılıyor.

    --- spoiler ---

    sonunun tahmin edilebilir olduğunu kavramak için dahi olmaya gerek yok zaten. olayların gelişimi özellikle seyircinin gözüne gözüne sokulmuş ki, "bir femme fatale, kadınlığını kullanarak bir aptal aşığın gözünü nasıl kör edebilir; herkesin gördüğü şeyleri ondan nasıl gizler" temasından yürümüş gitmiş yönetmen. film boyunca, ned'in içine düştüğü tuzağı çakozlamamaktaki ısrarının üzerine gidilmesinin, adamın nasıl bir etki altında kaldığını ve zeki bir kadın için, ortalama bir erkeği yönetmenin ne denli kolay olduğunu vurgulaması açısından son derece yerinde bir anlatım tekniği olduğu düşüncesindeyim.

    matty'nin yöntemleri gerçekten de zekice ve en ince ayrıntısına kadar kurgulanmış planlar silsilesi şeklindeydi. yalnız bu noktada bir açık bulduğumu düşünüyorum ki, matty'nin kayıkhanedeki fünyeli bombayı, kendisine zarar vermeden ve dolayısıyla kapıyı açmadan nasıl patlattığını anlamış değilim. bombayı hazırlayan eleman, saatli bomba şeklinde de kullanabileceğini anlatmıştı ned'e ama, bombanın patlaması son derece spontane gerçekleşti; dolayısıyla kurulu bir saatten bahsedemeyiz. uzaktan kumandayla da idare edilebileceğini varsayarsak -ki mickey rourke böyle bi şeyden de bahsetmişti sanırım- o zaman matty gibi bir kadın neden işini şansa bırakmak yerine, yeterli mesafede bulunarak bu uzaktan kumanda aracılığıyla ned'i öldürmedi? plandaki tek soru işareti, matty'nin kapıyı açmadan bombayı patlatması sanırım.

    --- spoiler ---

    neticede, 80'ler amerikan sinemasının tamamen çöplük olmadığını gösteren istisnai güzel filmlerden biri...
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap