1 entry daha
  • herzog'un nosferatu'suna neredeyse acıyacağı geliyor insanın gözlerindeki o ifadeyi gördükten ve jonathan'a söylediği sözlerden sonra. az şiirselleştirilmiş şekliyle şöyle bir şeylerdi: "yalnızlık bir uçurumdur geceler kadar derin"

    bram stoker'ın dracula'sına genel hatlarıyla bağlı kalınmış. yine de filmin bir yerinde çok güldüm. stoker'ın dracula'sı, hani daha cool'dur, bir "efendilik" vardır üstünde, kendini frenlemeyi bilir, pelerini bile daha havalıdır. nosferatu ise daha acınası bir figür daha önce de dedigim gibi. jonathan'ı görür görmez hemen olaya giriyor. acısı gözlerine sinmiş, fazla bir beklentisi kalmamış, tam da bu yüzden sevilesi bir hali var. müthiş, atmosferik bir ortam yakalanmış filmde, fareler, veba, hele o müzik. bir kaç yerde gözümü kapatıp kendimi o tüyler ürperten müziğe bıraktığımı itiraf edeceğim, ve karanlığa.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap