7 entry daha
  • belirsizlik ilkesi ile ilgili problem, belirsizliğin biz insanların gözlemlerine mi yoksa doğanın kendisine mi ait oldugu konusunda bir belirsizlik olmasıdır ki bizler için temelde evrenin belirsiz olması ile bizim gözlemlerimizin belirli bir belirsizlik içermesi arasında felsefi anlamı dışında bir fark yoktur. biz belirleyemedikten sonra evren istediği kadar kesin ve keskin olsun, bizler için en azından deneysel anlamda bir şey değişmez.

    öte yandan heisenberg'in teorilerinde ima edilen belirsizlik de doğaya aitmiş gibi görünür. bizleri keskin ölçümler yapmaktan alıkoyan, düşük enerjili bir parçağın varolan durumunu bozmadan çevre ile etkileşime giremiyor oluşu kainatın da elini zayıflatıyor gibidir.

    determinizme, pratik imkansızlığına atıfta bulunan eleştirler getirmek mümkündür; bütün parçacıkların ilgili tüm büyüklüklerini bilsek bile kimi sebeplerle geleceği hesaplamamız ya da geçmişi çözümlememiz mümkün olmayabilir. öte yandan determinist görüşü benimsemiş ben de dahil kimi insanlar için hesaplanabilirlik her zaman hesap yapan bir zekayı gerektirmez; evren evrildikçe kendi kendisini hesaplayan kocaman bir makine olarak düşünülebilir; bir foton bir elektrona çarptığında elektron ve fotonun sahip oldukları büyüklükler ortaya çıktıkça kendi kendilerini de hesaplamış olurlar; determinist bir kainat için değişmeyen ve tüm maddeyi bağlayan sabit kurallar olması yeterlidir.

    düşük enerjili parçacıkların kainatın geri kalanı ile etkileşmesi sırasında meydana gelen olaylar, evrende mevcut tüm maddeyi bağlayan yasalar gibi sabit yasalara tabi değillerse; belirli bir elektron için bir foton ile çarpıştıktan sonra ne yöne saçılacağını tespit etmenin imkanı yoksa hatta bunun da ötesinde, elektronun kendisi dahi bir fotonla çarpıştıktan sonra hangi yöne saçılacağını bilemiyorsa; yani evren dahi kendi kendisini hesaplayamıyorsa determinizm yara almış demektir.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap