100 entry daha
  • yıllar önce bugün ölen jfk, marilyn monroe'yu çatır çatır sikmiş sonra da bi kenara atmış piç bi abimizdir benim için.

    marilyn, önce jfk'in kız kardeşiyle, daha sonra da erkek kardeşi bobby kennedy ile tanışır. ailenin içine yavaş yavaş girip en sonunda new york'ta bir partide jfk'e takdim edilir. ikilinin birbiriyle flört ettiği herkesçe malumdur, ama tüm gözler üzerlerindeyken bir araya gelmeleri, hatta yalnız kalmaları neredeyse imkansızdır. 24 mart 1962'de bir haftasonunu birlikte geçirmek için palm springs'te buluşurlar, iki gece geçirirler. o gecelerde ne kadar yakınlaştıklarını elbette bilemeyiz ama çapkınlığı dillere destan olmuş yakışıklı ve güçlü bir adamla dönemin seks sembolünden bahsediyoruz! yani aslında 60 yıldır konuşulan kennedy- monroe "ilişkisi" işte o tek bir haftasonundan ibârettir.

    marilyn, o haftasonundan sonra kafayı başkan'a takar. sürekli ona ulaşmaya çalışır. ama palm springs'teki haftasonundan sonra kennedy'nin marilyn'le işi bitmiştir. karısı jackie, kocasının kaçamaklarının çoğundan haberdardır ama marilyn'den çok rahatsız olur. kocasının marilyn'le birlikte olmasına kızamaz da sanki ruhsal sorunları olan bir kadından faydalanıyor olmasından dolayı tiksinti duyar. jfk, yakın dostu senatör george smathers'a "jackie'yle rahat bir hayatım var. marilyn, onun için sorun yaratacak ve diğer kadınlarla ilişkilerime tahammül etme gücünü azaltacaksa, onun dediği gibi olsun, marilyn monroe'suz da yaşayabilirim." der, onun telefonlarına çıkmaz. bu olay marilyn'in çöküşünü hızlandırır, o sıralar ite kaka ilerleyen something's got to give filminin çekimleri sürmektedir ama marilyn'in ruh hâli korkunçtur, bir gece ilaç komasına girer. onu hayata bağlayan bir başka kennedy olur: bobby kennedy. ağabeyinin yüz vermediği bu kadınla bir ilişki yaşadığı söylenir. hatta bazı fbi raporlarında, jfk'in marilyn'i kendi odasından kardeşi bobby'nin odasına seks yapmaları için yolladığı falan yazılmıştır.

    marilyn, 19 mayıs 1962'de, jfk için düzenlenen 44üncü doğumgünü partisine davet edilir. parti new york'ta yapılacaktır ama marilyn film çekimleri için los angeles'tadır. yapım şirketine rest çekip davete katılır. meşhur "happy birthday mr. president" şarkısını söyler. işin ilginci, o gece jackie orada değildir, eşinin partisine katılmamıştır. hatta "hayat marilyn monroe için üzülmeye değmeyecek kadar kısa" deyip çocukları da alarak at binmeye gitmiş. jfk'in çapkınlığı dillere destandır. ne zaman malibu'ya gitse, kız kardeşinin evini kaçamak yapmak için kullanır. hatta bu yüzden, batı sahillerine yaptığı gezilere karısı jackie'yi götürmez. marilyn olayıysa bardağı taşıran son damla olur. kocasını, bir sonraki başkanlık kampanyasından önce boşanmakla tehdit eder. ama jfk zaten marilyn'i silmiştir. mary meyer adında başka bir kızla takılmaktadır. tabi judith exner'dan da vazgeçmez. aktris angie dickinson'la da adı geçmektedir.

    marilyn, doğumgünü partisinden birkaç ay sonra 4 ağustos 1962'de şüpheli şekilde ölür.
    jfk, bir yıl sonra 22 kasım 1963'te vurularak öldürülür.
    jackie ise, kocasının ölümünden beş yıl sonra çok zengin bir yunan armatörle evlenir. (ohh canına comcom)
    19 mayıs 1994'te marilyn'in, başkan'a "happy birthday" şarkısını söylediği günün yıldönümünde ölür.

    taraborelli'nin marilyn monroe biyografisi başta olmak üzere, çeşitli kaynaklardan derlediğim bu bilgilere göre, gönül işlerinde az değildir yani bu jfk abimiz. bizim ednan menderes'e bu yönüyle pek benzetirim nedense. kendisinden ne uçan kurtulmuştur ne kaçan. jackie'ye az çektirmemiştir zamanında. tevekkeli değil, jackie cenazede son derece metânetli ve soğukkanlıdır. bıkmış ay kadın.

    yine de yakışıklı heriftir, toprağı bol olsun bakalım...
228 entry daha
hesabın var mı? giriş yap