4 entry daha
  • 24 yil once 2 aralık 1989'da hakkin rahmetine kavusan tip doktoru, allah dostu. nur icinde yatsin. bir konusmasindan bazi bolumler:

    ..."kin, hırsızlık, haksızlık, adam öldürme, eziyet yapmak, yalan söylemek... hep günahtır. zira bu fiil ve hareketler hem vücudu, hem ruhu yıpratır. asıl kusur günaha alışmaktır, günah yapmak değil... fazilet yalnız iyilik demek değildir. irade ile meydana gelen fiil hayatın kıymetini artıran bir alışkanlıktır.

    kötü huylar şahsiyeti parçalar. benlik, şüphe, keder, zihni gelişmeyi sekteye uğratır. cinsi ifrat, alkol, fizyolojik teşevvüşler husule getirir, ruhi gelişmeyi durdurur. cem’i faziletler, nezaket, temizlik, ataların yaptıklarına hürmet, dini hisleri kuvvetlendirir. aksi ise mahveder.

    cahil, ilimsiz demek değildir. doğru histen mahrum demektir. öyle olan alim de cahildir. yalan gürültü eder. hakikat daima sakindir. yıldırım gök gürültüsünden evvel düşmüştür. kudret âlemine cehalet ayağı ile vurmak, edep dışı bir iştir.

    eski bir veli kadının sözü geldi hatırıma, ümmü hasan; hasan’ın anası... çok fakirdi, akrabaları zengindi. aç yatar birşey istemezmiş. kendisine, “akrabalarına söyle sana yardım ederler” demişler. bu mübarek hatun: “ben kainata malik olan kaadiri mutlak’tan birşey istemeye utanıyorum. zayıf ve aciz kullardan mı isteyeceğim” demiştir.

    gayb görünmeyen değil görülemeyendir. ölümden sonrasını şimdi göremeyiz. bunu görebilmek için ölmek lazımdır. istikbali bu gün göremeyiz, yarın görürüz. gayba inanmada bir acaiplik yoktur. birşey ya vardır, ya da yoktur. yahut da birşey ya kendisidir veya başka birşeydir. bu iki ihtimal arasında üçüncü bir ihtimal olamaz. mantık prensiplerine uygun olan her düşünme hakikat değildir. dünya fikir tarihi biri birine zıt, biri birine dirsek çevirmiş doktrinlerle doludur. bu çeşit doktrinler nedir? o halde, her mantıki olan gerçek değildir.

    akıl insana allah tarafından doğru yanlış terazisi ve hayru şer ölçüsü olarak verilmiştir. allah korkusu, iman sahibinin ilim derecesine göredir. hangi iş allah için yapılmazsa o mutlaka yoktur. at yükünü hafifletirse, daha çok menzil alır.

    vücudun her an eriyip gidiyor, farkında değilsin. o halde, sen neden, nasıl beden olabilirsin? derinlik kelimesi aklın batıni kısmının remzidir. beden zayıfladıkça, ruhun cevheri ruhani faziletlerle dolar ve ara sıra kutsi âleme yol bulabilir.

    kâlbini kıskançlıktan, dilini yalandan, gidişini riyadan, karnını haram lokmadan kurtaran şerefli insan, ancak inanan insandır.

    kimin mayasında üç haslet varsa o cennetliktir buyurmuş, resûl-i ekrem: ni’met zamanında şükür, bela vaktinde sabır, daima günaha tövbe eden mü’mini allah cehennem azabından korur.

    misafir rızkını beraber getirir, sonra ev sahibinin günahını da götürür. misafir kafir bile olsa kapını aç, kapama... allah’tan korkmayanda din yoktur, inanmayanda insaf, ihsan olamaz.

    gafletle kılınan namaza karşılık bir yufka ekmeği bile elde edemezsin. gelip geçici yüzlerce iş yaparsın hepsi de ancak namaz kılarken akla gelir. namazın böyle mecazi olduktan sonra ha kıl ha kılma..

    allah kulundan iki şey ister. zahirde hakkın emrini yerine getirmek, batında kâlbini allah’a, bağlamaktır. allah bu iki şeyi ihsan ederse, zahir ve batın nimetlerini o kulun üzerine yaymış demektir. o halde allahın istediği ubudiyet yolunda istikamet üzere ol. göreceğin bir iş olursa, bu işten nefsin hoşlanacağı bir hal olmamak şartıyla işini doğrudan doğruya allah’a bırak; şeytan ortadan kaybolur. amelsiz cennet istemek günahtır. sebepsiz şefaat dileği gururun bir nev’idir.

    muhteremler! allahın meşgul olduğu kimseyi ne cin taifesi, ne yırtıcı hayvan, ne kimse korkutamaz. toprağa verildiği zaman ne yer haşeresi, ne çıyan cesedine yanaşamaz. korkudan değil, edepten... toprak bile hürmeten, kendine temiz geldiği için o cesede dokunamaz. topraktan, temiz yaratılan insan aynı temizlikle toprağa giderse, toprak ona kıyam eder ve kabrine nur inmeye başlar. böyle kimselerden ne denizdeki balık, ne gökteki kuş kaçar.. sokulurlar yanına kırk yıllık dostmuş gibi... böylesi de bulunur mu? diye sorma. dünyada herkes gaflette değildir. gönlü, kâlbi feyzi ilâhi ve nuru resûl ile dolmuşlar vardır, dünya yüzünde.. onların bir tanesinin hürmetine binlerce kişi her türlü bela ve afetten korunmuş olur. iş ki, biz, böyle insanların her devirde, her zaman bulunduğuna imanımızı sarsmayalım.

    altın dirhem, miskal ile, elmas kırat, öküz kilo ile, islâm’ın ölçüsü gözle görülemeyecek kadar hassas bir ölçü ile ölçülür.

    vesveseyi defet, ne kadar işin varsa kaza, kadere teslim et. sıkıntıda olanı allahın lütfu, felaha ulaştırır. allahın kahrı, fezayı bile daraltır. ne dilerse öyle iş gören allah’a kendini teslim et, o anda rıza yoluna girersin."...

    kaynak: http://www.onaltiyildiz.com/…aber.php?haber_id=2848
43 entry daha
hesabın var mı? giriş yap