bakkal amca

• bizim mahalle var bir tane, kendisi laz. bakkala ekseriyetle sigara almak için girdiğimden artık beni görünce istifini bozmadan arkadan bi lucky strike alıp tezgaha koyuyor. her neyse kendisiyle ilk tanışmamızda, bir adet lucky strike istediğimi söyledim. bana 'laağki?' diye sordu. evet dedim amca lucky strike. tekrar 'laağki?' dedi. anlaşamadığımız noktanın ne olduğunu anlamaya çalışırken uzatmayıp 'evet evet laağki' dedim. o an ben de lucky strike'a veda ettim, gözümde artık bir 'laağki'ydi.
  
  birkaç ay önce de işe gitmek için yola koyuldum ama nasıl acelem var. sigaram da bitmiş. dedim bir paket alayım. ama kısıtlı zamanım var, eğer en ufak bir zamanlama problemi yaşarsam servisi kaçırabilirim. neyse bakkala girdim, laağki istedim bir paket. cüzdanı elime aldım ne göreyim! lan bozuk param yok. yüz lira var bir tek. bi minibüsçüye bir de bakkallara yüksek meblağlı para verirken acayip geriliyorum. o küfreder bakışlarla muhatap olacağımı bildiğim için. neyse bozuğu vardır umuduyla parayı amcaya uzattım. cüzdanını çıkardı tezgaha tek tek attı paraları. ben de tezgaha koyduğu parayı ve sigarayı aldım koşar adım çıktım bakkaldan. arkamdan 'hey nereye?' diye seslendi. döndüm 'ne oldu amca?' dedim. 'tüm parayı aldın' dedi. nasıl ya neler oluyor derken parayı tekrar tezgaha koydum. içinden sigaranın parasını alıp kalanı bıraktı. ben dedi senin parayı önce bozdum sonra da para içinden sigara parasını alacaktım. o an kafamı ekmek dolabına vurmamak için kendimi zor tuttum. adam sadece para üstünü vermek yerine önce bozup bozduğunun içinden parayı aldı bildiğin.
  
  servisi de kaçırdım tabi bu kadar akıl oyununun içinde. bu da böyle bir anımdır. yaşaması kolay da anlatması niye böyle zor oldu lan? anlaşılamayabilir gibi geldi bir an. anlayana diyerek kezbanca sonlandırıyorum yazımı.