8 entry daha
  • iğrenecek birçok şey varken oldukça abuk bi eylem. ama ilginç bi şekilde, bu iğrenme hali bile feminizmin doğru yaraya parmak bastığının kanıtı.

    aynı zamanda çok işlevsel bi şey. "feminizm çok iğrençsin, keşke ölsen ve bakire kıza denir oké?" diyosunuz, hemen anlıyoruz ki karşımızda bi dahi var mesela. çünkü, sonuçta, şahane akıllara sıçarken gelen fikirler yanında feminist külliyat ne ki?

    oysa ki feminizmden iğrenenler öyle mi? öyle şahane, öyle derinler ki… keşke erkek olsaydım ::((((

    bu şahane akıldan (aklım erdiğince tabii) birkaç örnek vermek gerekirse:

    1. "feminizm erkek düşmanı": eğer "erkek", "erkekliğin" tanımı olarak kadını öldürüyor, dövüyor, tecavüz ediyor, taciz ediyor, aşağılıyor, baskı altına alıyorsa düşmanıyım kardeşim evet. eğer ruhun çürümediyse, bence sen de olmalısın.

    2. "tamam da o adamlar cahil/sarhoş/dindar/laik bütün erkekler öyle değil nefret ediyosunuz işte itiraf et!!!": o adamların bir kısmı cahil, sarhoş, dindar, laik ve daha neler neler. ama kurmaya çalıştığın ortaklığın ötesinde bir şey var: hepsi erkek. ve okumaya tenezzül etmediğin araştırmaların tutarlı bir şekilde gösterdiği gibi, eğitimlisi de, eğitimsizi de, zengini de, fakiri de, "tanısan aslında çok iyi bir insan" olanı da yukarda bahsettiğim "erkeklik" tanımından muaf değil. yani; şiddetin sebebi eğitim, din, bok, püsür değil. şiddetin sebebi erkeklik. ha, diğerlerinin etkisi, ilgisi alakası yok mu, var tabii. ama bu ilgiyi mümkün kılan şey erkeklik. bu "bütün erkekler bok gibidir" demek değil. ama bence, bu erkeklik dediğimiz naneden muzdarip herkes bok gibi.

    3. "takmışsın bi erkeklik yeaaa niye hep kadınlar kadınlar???": neden olmasın? bi insanın hayatındaki koşulları iyileştirmek için mücadele etmesi için diğer bütün sorunları da çözmeye kalkması mı gerekiyor? (ki zaten hepimizin hayatını kötüleştiren birçok farklı şeyin birbirini yeniden ürettiği feminizmin en temel noktalarından biri, ama boşver tabii, napcaksın şimdi sen feminist teoriyi?) sen mesela yıllarca önüne çay getirilen; yemeği, ütüsü yapılan; sokakta yürürken tetikte olması gerekmeyen; sevişince alkışlanan; metroda otobüste öküz gibi yayılan olurken bi durup "ulan iyi hoş da, niye hep erkekler?" dedin mi? demedin. belki -muhtemelen ve asıl korkuncu da bu- fark etmedin. fark etsen de umursamayacaktın muhtemelen; çünkü işine gelmeyen bir gerçeklik. "hep kadınlar, hep kadınlar" değil mesele; "yeter artık hep erkekler hep erkekler" aslında. ama bunu "hep kadınlar" olarak okumak bile "hep erkekler"i ne kadar benimsediğini gösteriyor, bir düşün derim. kadınların kendileri için bir şey yaptıklarında "hani bana/ona??" deme hakkın olduğunu sanman bile başlı başına ne kadar erkek-merkezciliğine aşina olduğunun göstergesi yani.

    4. "ölen, tecavüze uğrayan kadınlar var… uğraştığınız işlere bak….": ölen, tecavüze uğrayan kadınlar var çünkü öldüren ve tecavüz eden erkekler var. "ölen, tecavüze uğrayan kadınlar" demekle; "öldüren, tecavüz eden erkekler" demek arasındaki fark var ya, hah işte orda kal. senin kendinde yoldan geçen kadınlara öküz gibi bakma hakkını görmenle; tecavüzcünün cinsellik için karşısındakinin rızasına ihtiyacı olmadığını sanması arasındaki farkın rengi aynı, tonu farklı sadece. (tabii önemli iki başka şey de, bu meseleler zaten feminizmin ve feministlerin gündeminde; ve kendinde sıfıra yakın bilgi sahibi olduğun bi konu hakkında atıp tutabilecek hakkı görmende. sanki erkeklik sürekli kendine hak atfetmekle de alakalı, okuduğumuzu anlıyor muyuz?)

    5. "iyi de bi çok kadın gayet iyi yerlerde, ne alakası var ki bunların kadınlıkla erkeklikle???": benden duy istemezdim ama, seninle aynı işi yapan kadınlardan daha fazla maaş alıyor olmanın senin harikulade bi insan olmanla alakası yok. erkek olmanla alakası var. ya da mesela, misafirliğe gittiğinde suyu amcadan değil de; hep teyzeden istiyor olman tesadüf mü (demek ki bir kadından cinsiyetinden ötürü sevişmeden başka bir şey de beklemişsin)? kardeş olsaydık, senin eve benden daha geç gelebilmen tesadüf mü? tamam tamam, ben iyiyim de çevre kötü de; sen de bir başkası için o kötü olan çevre değil misin? "erkek gibi yürümek" ve "kadın gibi yürümek"ten hangisi sana densin istersin? hangisi iltifat, hangisi hakaret gibi tınlıyor? neden?

    6. "feminizm çok saldırgan bi kere, anca antipati toplarsınız": tatlııım! feminizmin saldırgan olduğunu düşünüyorsan, bu senin erkekliğinin sana sağladığı avantajlara karşı bir tehdit olarak gördüğün için olabilir mi mesela? ne bileyim, mesela ev işlerini eşit olarak paylaşmıyor olmanın aslında çok da "doğal" olmadığını söylediği için; kendinle yüzleşmen gerektiği için saldırılmış hissediyor olabilir misin? eğer cinsiyete dayalı bir eşitsizlik varsa, evet, feminizm saldırıyor diyebilirsin; ama bu saldırının muhatabı olmak için önce o eşitsizliğe olan katkını görmek ve kabul etmek durumundasın. yok sen cinsiyet eşitsizliklerine karşı tamamen ayık ve uyanıksan -ki kabul edelim, değilsin-, ve ona göre davranıyorsan, feminizmin saldırısının muhatabı değilsin.

    7. "feminizm mücadeleyi bölüyor": mücadeleyi feminizm bölmüyor; mücadeleyi dertler arası hiyerarşi kuran zihniyet bölüyor. dans edemeyeceksem, teşekkür ederim, ben devrim almayayım.

    8. "feministler çok çirkin": tamam.

    9. "noolcak yani bayan desem?": (bkz: #19175147) nolur demesen? neden kadın demeyesin? kadın dememek için başka bir şey demene ne gerek var? mesela, diyelim ki, adın "ali". ben sana ali dememek için tortu diyip dursam hoşuna gider mi? "ben ali'yim arkadaşım; ali, ali demektir" demez misin? "ne var ali demekte, neden ali demekten imtina ediyorsun, ne tortusu?" demez misin? bence dersin, demiyorsan da demelisin, tortu diye isim mi olur?

    10. "ama benim bi arkadaşım var feminist o bana dedi ki...": o öyle dedi, ben böyle diyorum, bi başkası bambaşka bi şey diyor, diyebilir, desin de. belki sen biraz okusan, dinlesen, izlesen, konuşsan etsen, tamamen apayrı bir şey diyeceksin. bilemeyiz. "iğreniyorum okeğh!!"den başka diyecek bir şeyin, soracak bir sorun, yerinde bir itirazın varsa beklerim, gözlerinden öperim.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap