5 entry daha
  • yeni keşfettiğim spor yazarı. böylece radikal'de nur çintay a'dan sonra yazılarından ısrarla kaçtığım bir yazar daha buldum, mutluyum. bilinçaltı akımı'nın bir temsilcisi gibi yazıyor, ama biraz bilinç eksik. okumak için gerçekten yürek ve sabır istiyor. radikal yazıişlerini böyle yetenekler bulup önümüze koyduğu için kutluyorum. bu yazısını da örnek olsun diye kesip buraya yapıştırıyorum. aha işte okuyun da midenize kramp girsin.

    "

    nobre aslında arnavut'muş!

    kıvırcık kıvırcık saçları, çukulata teni, durmadan şortunun üstünden sarkan forması, 40 yıllık fenerli havası, soğuk havalardan etkilenmesin diye eldivenlediği elleri, ipanema kumlarını çiğnemiş becerikli ayakları, rio de jenario dolaylarından alınmış lorke türküsüne uyumuyla, kimsenin aklına bir kuşku düşmedi. brezilyalı dediler, inandık! oysa... aslında babaannesinin inadım inat, gelmeyin üstüme üstüme vazgeçmem, bırakmam, küsmem, oturmam, yırtarım bendimi, alınmam, kırılmam, denerim, gene denerim, saracoğlu mabedim, ikinci keman olmayı severim, önemini bilirim, haşmetmeap'ın ayak ucuyla 'tak' diye yolladıklarını değerlendiririm, kalenin önünde biçerler beni, elimden aldırmam gül yüzlü yari, gelen vurur, giden indirir, son gelen çektirir, allahtan kalbim çok temiz kurşun işlemez... cümlelerini küçükken ona öğreten bir arnavut olduğu iddia ediliyor!!! yani olabilir de, aurelio'nun zarif bileklerinin, luciano'nun delikanlılığın 13. baskısını yapan kitabının brezilyalılık ipuçları olduğunu kabulleniyorsak, bu yeni sevgilinin kökenlerinde daha yakın, daha tanıdık bişeyler yok mu? var ya, aşkına dağları yakarım, var ya!
    kısacası, iyi ki varsın nobre nobre! yoksa, bir zamanlar bağrımıza bastığımız bakadal'a bakakalacak, şenol'un sarı saçlarında lacivert teselliler arayacak, sakıp özberk'i fazlasıyla takdir edecek, bu fiilden takdir-i ilahiye gidecek, birilerinin şampiyonluğunu engelleyemeyecek durumlara düşebilirdik.ancak,keyifli/kederli/saç yolmalı/sevinmeli 93 dakika'nın sonunda bir puan, nara-na-nan-nara-na-nan (beethoven, 5. senfoni notalarıyla lütfen)!
    çok şeyi değiştirecek. güzel gözlü, nur yüzlü elif'in noktasıyla
    "galibiyet sayılır bu yolda egalite!"
    geçen haftanın yorgunluğu, sonra elektrikler kesildi, haşmetmeap'ı sarı kart bezginliği sardı, hicran ne gezer kadıköy'de, gam ne arardı, gelecekte harikalar yaratacak memo yozgatlı, sevgililer gününe az kaldı, of şenol öldürdün beni,nerden bileydik aynı renkte olduğunu kalbinin, yani abartmayalım ama birkaç gereksiz ve sonradan senin de üzüleceğin cümlelerin olmasa nerdeyse selçuk yula ve aykut kocaman ligine aday adayı olacaksın, afedersin, ancak bildiğin gibi kartopu babaların kızlarıyla oynadığı çok masum bir oyundur! of! "bu yazı burada biter ve ben çeker giderim" demeyi çok isterdim, ancak uğur vardan arayacak ve 486 vuruş eksik diyecek, ben birkaç cümle erken tüyemeyeceğim.
    ee,zor maç oldu, artık önümüzdeki maçlara bakıyoruz! g3 haftaları başlıyor! güneydoğu milan'ı, sonra malum kadıköy festivali, sonra
    "belalım..." hadi hayırlısı. şu karlar kalksın artık, içimiz sıkıldı!

    "

    hakikaten içimiz sıkıldı be yav. bu ne be.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap