10 entry daha
  • kendimi yola vurup radara yakalanınca bir de felek vurdu tabii. arabamı köpek parkına bağladıktan sonra pişmanlığımı unutmak için koşa koşa eve gelip komintern'in ne olduğunu okudum. size burada komintern'in ne olduğundan bahsederdim ama okuduğumu unuttum. hayatıma dair kararlar alayım bari dedim ama indirim sezonunu beklemeye karar verdim. yerdeki çinileri sayarak ilerlerken kendimi küçük odada bulunca karanlıkta oturdum biraz. sokak kapısından bu kadar uzaklaştığım sırada kapıcı zili çalınca heyecandan kendimi battal boy çöp poşetine sarıp kapıya çıkarmışım güzelce. neyse ki o sırada alt komşu adaşım olan karısına, sonuna bir de "cım" ekleyerek seslendi de çay koyarsam açılırım sandım. buharından gözlük camları buğulanınca pencereyi açıp dışarıdaki köpeklere havladım. kaç gündür eğik duran başımı kaldırdım, "nereye gitsen, gökyüzünden kurtulamazsın," diyip kekremsileştim, ellerimi arkamda emmi gibi birleştirerek. o an ağzımda uzun samsun, üstümde memur yeleği oluştu. yeleği çıkarıp makinaya attım. dumanı da içime üfledim. elimi fabulosoyla yıkadım. "ay o parasına bile kıyamaz," gibi bir merhamet cümlesi kurabiliriz artık bence, karıncayı incitmez'den vazgeçerek. ığdır'a otobüs bileti baktım. 50 liraymış. ufkum genişledi bu kesin bilgiyle. arkadaşlarımın whatsapp konuşmalarını okuyup cevap vermedim. çocukken ezberlediğim pamuk prenses'in repliklerini hatırlamaya çalıştım. kötü kraliçenin yasak elmasından ağzım yanınca elma yerine dudağımı ısırıp üç dilek hakkımı mideye indirdim. aynaya sırtımı döndüm. ayna kelimesiyle aynı kelimesinin evlerini ayırdım. yerleri süpürdüm. evde fark yarattım. hayatımda ikinci kez burnum kanadı aniden. derken işte ne bileyim. içim bomboş.

    hava gazını açayım.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap