salon
-
salon, 20 yy'a kadar fransa'daki sanat galerilerine verilen isim olarak bilinir. cogu sanatcinin en buyuk hedefi olmustur her daim.
bu salon denilen olusumun bildigimiz modern galerilerden -veyahut muzelerden- farki, resimlerin sergilenis tarzindadir. asina oldugumuz goz hizasindaki yan yana resim konseptinin disinda, resimler spontane bir sekilde duvari kaplayacak bicimde yerlestirilir, yerden tavana kadar resim doldurululur.
tabi goruldugu gibi hierarsik bir mekanizmasi da vardir. daha cok begenilen, gelecek vadeden eserler goz hizasinda, pek sallanmayacak resimler ise bizden uzak allaha yakin bir sekilde tavan ile duvar arasindaki cizgiyi kamufle etme gorevini ustlenir.
salona yeni eser alinacagi donemler yaklastiginda sanatcilar daha bir uretici, daha bir istekli olurlarmis, zira taninmanin en iyi ve kolay yolu salondan gecermis. bu paralelde, cogu sanatcinin sirf salon icin hazirladigi parcalar oldugu bilinir, ki zaten pek dogaldir.
19.yy'in sonunda ortaya cikan empresyonizm (ki salon'un calkalanmaya basladigi doneme denk gelir), salon ve salon konseptine karsi beslenen kotu hislerin bir urunu olsa da, pissarro, monet, manet gibi empresyonizmin en gozde sanatcilari salon askiyla tutustuklarindan hem salona hem de empresyonizm galerisine calismislardir. buna riyakarlik diyebilirsiniz evet, amma ve lakin adamlarin da ego'su var, sanatci da yaptiginin karsiligini almak ister, hep de bohem olunmaz ki.. (buna bir dipnot olarak da, empresyonizm sanatcilarinin bohem hayatin tam tersine pek luks hayatlar yasadiklarini belirtmek isterim, inanmayanlari monet'in water lilies'i yaptigi donemde aldigi eve goz atmaya davet ederim, resmetmisligi de vardir hatta).
3.napoleon'un salon'a giremeyenlere yazik olmasin diyerekten yarattigi asagilayici olusum icin;
(bkz: salon des refuses)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap