23 entry daha
  • "en sefil, en sıradan birine demiryolu bileti satmak gibi bayağının bayağısı bir görev verin; bilet almaya gittiğinizde, size gücünü göstermek için, bu sefil yaratık bir anda size sanki jüpiter'miş gibi bakma hakkını görür kendinde."
    (bkz: ecinniler)

    "insanlar beni yüreklendirmek için, "burada yalnızca sıradan insanlar var." diyorlar. oysa benim karmaşık bir insandan da çok korktuğum şey, sıradan bir insan zaten."
    (bkz: ölü bir evden hatıralar)

    "anlamından çok hayatı sevmeli. anlam ancak o zaman anlaşılır hale gelir."
    (bkz: karamazov kardeşler)

    sözlerinden seçmeler:

    "tanrı bana bütün hayatım boyunca eziyet etti."

    "her yerde ve her şeyde, hayatım boyunca sınırları aştım."

    "benim için gerçeklikten daha fantastik ne olabilir ki?"

    "ne şartlar altında çalıştığımı bir görseler... benden kusursuz şaheserler bekliyorlar; oysa ben en acı, en sefil sıkıntılar yüzünden alelacele yazmak zorundayım."

    "sara nöbeti, şu "tutarak" denilen şey, bir anda gelir, tutar insanı. ve birdenbire yüz, özellikle de bakışlar çarpılır, tanınmaz hale gelir. bütün beden, yüzün bütün çizgileri kasılır, çırpınır, titrer. bir benzeri daha olmayan korkunç bir çığlık kopar göğsün derinliklerinden ve insani olan her şey bir anda bu çığlığın içinde yiter gider ve dışardan bakan birinin bağıran kişinin aynı insan olduğuna inanabilmesi olanaksız değilse bile son derece güçtür. bu adamın içinde başka birinin bağırdığı sanılır. sara nöbeti geçiren birinin görünüşü pek çok kişiyi dehşete düşürür, dayanılmaz, mistik denilebilecek bir korkuya kapılır insanlar."

    "bütün acıların üstesinden geleceğim, sırf kendi kendime 'varım' diyebilmek için. işkenceler altında kıvransam bile, biliyorum ki 'varım'; ayağımda zincirlerle kürek çekerken hâlâ güneşi görebiliyorum, göremesem bile yaşamaya devam ediyorum ve onun olduğunu biliyorum."

    "yaşamı, yaşamın anlamından daha çok sevmek zorundayız."

    "çocuk, dünyanın en görkemli mutluluğudur."

    "çabuk anlaşılan şey uzun ömürlü değildir."

    "gülüşün, ruhun en güvenilir aynası olduğunu biliyorum. bir bebeğe bakın: yalnızca bebekler tam anlamıyla hoş gülerler. bunun için de çekicidirler. ağlayan çocuktan nefret ederim. ama gülen çocuk cennetten bir ışıktır benim için. geleceğin, kişioğlunun tertemiz, saf olacağı zamanın temsilcisidir."

    "yeryüzünde yalan söylemeden yaşamanın olanağı yoktur; çünkü yaşamla yalan eşanlamlı iki sözcüktür."

    "seven bir kadın sevdiği erkeğin kusurlarını bile, canavarlığını bile yüceltir. erkeğin yaptığı canavarlıkları aklamak için kadının ileri sürdüğü düşünceleri erkek kendi bile düşünüp bulamaz. yüce gönüllülüktür bu; ama özgünlük değildir. kadını mahveden yalnızca özgün olmamasıdır."

    "günlük yaşamlarında hemşireler gibi olan kadınlar vardır. onlardan hiçbir şeyinizi, en azından ruhunuzdaki acılarınızdan hiçbirini gizleyemezsiniz. acımız olduğunda cesaretle, umutla, onları sıkacağımızdan korkmadan gideriz onlara. ayrıca, bazı kadınların kalbinde belki de ne sınırsız sabırlı bir sevgi, merhamet, her şeyi bağışlama bulabileceğimizi de çok azımız biliriz. bu temiz kalplerde bütün bir sempati, avutma, umut hazinesi vardır. ne var ki, onların çok seven, çok acı çeken kalplerinin de sık sık yaralandığı olur. ama bu yara, meraklı gözlerden ne denli gizlenirse gizlensin, derin hüzün kendini daha derine saklar, gizler."

    edit: imla
515 entry daha
hesabın var mı? giriş yap