11 entry daha
  • festival seyircisinin filme bu kadar gülmesine ben de anlam veremedim. bunun iki nedeni var sanıyorum, biri filmdeki karakterler karikatür gibi. japon olmadığımız için tiplemeler özellikle konuşmalar komik geliyor. diğeri topluluk psikolojisi. o sinema salonunda tek başına seyrediyor olsalardı gülenlerin tırıs tırıs pusacaklarını adım gibi biliyorum. burda en önemli pay yönetmenin tabii ki, bu da filmi başarısız kılan yönlerden biri.

    ben hala bizdeki korkunun, japonların kendi mitlerinden ziyade bilinçaltı ve fobilerimize özellikle anlamlar yüklenen normal hayatta karşımıza çıkan öğelerin kullanılmasına bağlıyorum. örneğin; çatı katı, kapalı dolap, yatak altı, büyük boş bir binada yalnız bulunmak, tuvalette yalnız bulunmak, yalnız yaşamak, sürüngenler, peruk gibi öğeleri yakalamış film. ve bunları az efektle sunmuş. bu da filmin başarısı. yoksa filmin mit olarak kabul edilecek yönü o kadar korkunç değil, daha çok intikama dayalı.

    ayrıca bizim doğu kültüründe korku öğelerinin çok zengin olduğunu düşünüyorum. sadece arkadaş arasında anlatılan cin hikayelerinin bile bana yettiğini söyleyebilirim. kendi kültürümüzde en az japonlar kadar hatta japonlardan daha zengin malzeme olduğunu zannediyorum.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap